Anlayana Sivrisinek saz anlamayana davul zurna az

Aç tavuk rüyasında kendini darı ambarında görür

Acı patlıcanı kırağı çalmaz

Açın karni doyar gözü doymaz

Adamak kolay ödemek güç

Ağaç ne kadar uzarsa uzasın göğe değmez

Ağaç yaş iken eğilir

Ağaca balta vurmuşlar 'sapı bedenimde' demiş

Ak akçe kara gün içindir

Akan su yosun tutmaz

Akıl akıldan üstündür

Akıl yaşta değil baştadır

Akılsız başın cezasını ayaklar çeker

Akılsız köpeği yol kocatır

Alışmış kudurmuştan beterdir

Alma mazlumun ahını çıkar aheste aheste

Altın yere düşmekle pul olmaz

Altının kıymetini sarraf bilir

Arayan belasını'da devasını'da bulur

Arkadaşlık pazara kadar değil mezara kadardır

Aslan yattığı yerden belli olur

At binenin kılıç kuşananındır

At karnından yiğit burnundan bellidir

Ata et, ite ot verilmez

Ateş düştüğü yeri yakar

Ateş olmayan yerden duman çıkmaz

Atı alan Üsküdar'ı geçer

Az veren candan çok veren maldan verir

Azman olma, uzman ol

Bal tutan parmağını yalar

Bekâra karı boşamak kolay gelir

Besle kargayı oysun gözünü

Bir fincan kahvenin kırk yıl hatırı vardır

Bir musibet bin nasihatten iyidir

Borç yiğidin kamçısıdır

Çalışan demir pas tutmaz

Çamura taş atma üstüne sıçrar

Can çıkar huy çıkmaz

Can çıkmadan ümit kesilmez

Çıracı olsam ay akşamdan doğar

Dağ dağa kavuşmaz insan insana kavuşur

Davetsiz gelen döşeksiz oturur

Davulun sesi uzaktan güzel gelir

Demir nemden insan gamdan çürür

Derdini söylemeyen derman bulamaz

Dereyi görmeden paçayı sıvama

Dinsizin hakkından imansız gelir

Dinsizin ipi ile Kuyuya inilmez

Dışına baktım yeşil bir türbe içine girdim tövbe

Doğru söyleyeni Dokuz köyde kovarlar

Domuzdan post gavurdan dost olmaz

Dost yüzünden, düşman gözünden belli olur

Düsenin dostu olmaz

Düşman ayağa dost başa bakar

Eceli gelen köpek cami duvarına işer

Eğri oturalım doğru konuşalım

Eken biçer, konan göçer

El elden üstündür

El yarası onar Dil yarası onmaz

Ele verir talkını, kendi yutar salkımı

Eli doluya: ağa buyur, eli boşa: ağa uyur

Et tırnaktan ayrılmaz

Fakir parasız olan değil akılsız olandır

Gerçek dost kötü günde belli olur

Görünen köy kılavuz istemez

Gülme komşuna gelir başına

Güneş giren eve hekim girmez

Haydan gelen huya gider

Hem kız, hem baldırı düz hem de ucuz olur mu

Her akla geleni işleme her ağacı taşlama

Her koyun kendi bacağından asılır

Horoz ölür gözü çöplükte kalır

Isıracak köpek dişini göstermez

İt iti ısırmaz

İti an çomağı hazırla

İyi insan lafının üzerine gelirmiş

İyi insan lafının üzerine gelirmiş

Kasap et derdinde koyun can derdinde

Kaz gelecek yerden Tavuk esirgenmez

Kazma kuyuyu, kazarlar kuyunu

Kendi düşen ağlamaz

Keskin sirke küpüne zarar verir

Kızını dövmeyen dizini döver

Komşu komşunun külüne muhtaçtır

Köpek'lerin duası kabul olsa gökten kemik yağar

Köpek'siz köy buldu değnek’siz gezer

Köprüyü geçene kadar, ayıya dayı de

Körler sağırlar birbirini ağırlar

Kurt kuzu kaptığı yeri iki defa yoklar

Lafla peynir gemisi yürümez

Mart kapıdan baktırır kazma kürek yaktırır(Emine)*1

Minareyi çalan kılıfını hazırlar

Ne ekersen onu biçersin

Okumayı sevmeyene dokuz hoca az
Geçinmeyi bilmeyene dokuz koca az

Rüzgar eken Fırtına biçer

Geçtiğin köprüleri yakma

Öfke gelir gider, kelle gider gelmez

Öfke ile kalkan zarar ile oturur

Parasız pazara, kefensiz mezara gidilmez

Sabır eden derviş muradına ermiş

Sakla samanı gelir zamanı

Saman altından su yürütmek

Saman elin'se samanlık senin

Sen kendini övme el seni övsün

Söyle arkadaşını söyleyeyim sana seni

Söz Büyüğün sus küçüğün

Söz gümüş sükut altın

Söz var is bitirir, söz var bas yitirir

Su testisi su yolunda kırılır

Tatlı söz yılanı deliğinden çıkarır

Tavsan dağa küsmüş dağın haberi olmamış

Tilkinin dolaşıp geleceği yer kürkçü dükkanı

Tok açın halinden anlamaz

Ucuna bak bezini al, anasına bak kızını al

Ummadığın taş baş yarar

Üzüm üzüme baka baka kararır

Yalancının mumu yatsıya kadar yanar

Yanlış hesap Bağdat'tan döner

Yiğidi öldür hakkini yeme