f


 
  
Kim Nerde? Fotolar AnIlar Hocalar Linkler Oneriler
Gidiyoruz, Keplerimiz Elimizde...

        12 Haziran 1998 
    Akatlar'da bir calIsma odasI 
                                         
   Robert Kolej’in kep giyme töreninden eve döneli bir saat ya oldu ya olmadI.  Selin’le Emre vardI yanImda orada da.  Selin kendini tutamayIp aglamaya basladI daha yeni keplerini havaya fIrlatmIs Robertliler’in bazIlarI bile aglamazken.  ‘Benim degil onlarIn aglama zamanI’ diyerek bir yandan, gözyaslarIna hakim olamayarak.  Iki hafta sonra bugünkü Robertliler’in yerinde bizim olacagImIzI düsünmek, beni de sasIrttI birden bire.  Gördügüm ilk kep giyme töreniydi bu- filmlerdekilerin dIsInda.  Konusuyorduk Emre’yle eve dogru giderken: ‘Belki de prova olsun diye geldik bugün, kendi törenimizin nasIl olacagInI gözümüzde canlandIrmak için.’  Çok güzel bir konusmaydI Robert Kolej ’98 sInIfInIn konusmacI olarak seçtigi kIzIn konusmasI. Yedi sene içinde yasanan
belli olaylardan, mezun olan insanlarIn farklI özelliklerinden bahsetti.  Yedi seneyi onlarla paylasmadIgImIz için anlamadIk bir kIsmInI konusmanIn, bizim için çok anlam ifade etmedi söylediklerinin bazIlarI.  O anlarI yasamamIs olsak da, o insanlarI çok yakIndan tanImasak da, bu konusmada o 149 kisi arasInda kurulan bag ortadaydI.  BazI zamanlarda veya bozusmalarda gevsiyormus gibi gözüken ama hiç beklenmedik  bir anda herkesi hayretler içinde bIrakarak açIga çIkan o bag.  Ne kadar farklI geçmisleri olsa da yedi sene boyunca beraberce aynI ‘simdi’yi yasamIs olmaktan dogan, gelecege dogru uzanan bir bag.  OnlarI seyrederken bugün diplomalarInI alIrken, konusmalarInI yaparken ve keplerini havaya atarken, iki hafta sonrasInI düsünmekten kendimizi alamadIk üçümüz de.  Beraber geçen yedi yIla noktayI koyacak olan bir tören, hayatImIzda bir dönemin bitip bir baskasInIn basladIgInI bize hatIrlatacak olan birkaç saat.  Nokta degil aslInda belki de, sadece bir noktalI virgül; tam fakat anlamca bir bütünlügü olan iki cümleyi birbirinden ayIran.  Lise ve üniversite hayatInIn arasInda ileride geri dönüp hatIrlayabilmek için yapIlan bir tören galiba bu noktalI virgül.  Liseden üniversiteye, ‘kIrsal’dan kente, Asya’dan Amerika’ya, dokuz yüzden yedi bin kisiye, zorunlu derslerden seçme özgürlügüne, Türkçe’den Ingilizce’ye bir geçis bu noktalI virgülün arkasInda saklI olan.  Üniversiteye giderken liseyi de beraberimizde götürüyoruz ama.  Lisede yasananlarI, kurulan dostluklarI, ögrenilenleri… YIllIklarI, fotograflarI, yazIlan mektuplarI…  BazI ders notlarInI, telefon numaralarInI ve adresleri…  Bunlar da lise ve üniversite cümleleri arasIndaki anlam bütünlügünün kanItlarI iste.  Yedi sene önce Türkiye’nin dört bir yanIndan geldigimiz gibi simdi dünyanIn dört bir yanIna dagIlma zamanI…  AyrI ayrI girdigimiz bu okulun kapIsIndan simdi beraberce çIkIyoruz.  Uzaklara gidiyoruz, mesafelerin dostluklar için engel olmadIgI umuduna git gide daha fazla sarIlarak, biraz da Richard Bach’In Mavi Tüy’deki sözlerindan teselli bularak: ‘Güle güle’lerden korkmayIn.  Tekrar görüsmeden önce bir elveda gereklidir.  Ve tekrar görüsmek -anlar veya hayatlar sonra- dostlar için mutlaktIr.’ 

Bu sayfa Engin Yenidunya tarafindan hazirlanmistir.
 Son apdeyt: 15 Kasim 1999.