Reha Muhtar
Türkiye'nin en çok beğenilen ve en çok sevilen haber programının üstün yetenekli sunucusu Reha Muhtar da insandır, o da hata yapabilir. Kimse üstüne gitmesin. Yazıktır.
* Bu hatalar kahkaha.com'dan alınmıştır.
Haber: Bir yüzücü 350 Tonluk
gemiyi ceker.
R. M. : - Nasıl çekiyorsunuz gemiyi?
-Inanc meselesi, içinizde bunu hissetmeniz gerekir.
R.M. : - Neyi hissetmem gerekir? Gemiyi mi?
Haber : Mahkumlar tünel kazarak
kaçar...
R .M. : Mahkumlar kaçmak için mi tünel kazdılar?
Haber : Bir okul müdürü cinsel
tacizle suçlanır...
R. M. : Sen benim sözümü bile kestiğine göre kim bilir daha
neler yapmışsındır.
Haber : Harika Avcı kürtaj yaptırmıştır.
R.M. : Peki, Bebek şimdi nerede?
Alparslan Türkeş'in cenaze töreninin
olduğu gün sevgili Reha Muhtar Show Haber'de şöyle konuşur:
-Cenaze töreninde sayıları on binin üzerinde yedi bin güvenlik
görevlisi vardı.
Reha Muhtar karısını boğarak
öldüren adamı programına çıkarıyor. İlk sözü:
- Efenim, başınız sağ olsun.
Haber: Cenk Koray'ın oglu DEMİR
CAMA(!) kafa atar ve vefat eder...
R.M. : - Peki Sayın Cenk Koray, oğlunuz daha önce de sık sık
cama kapıya kafa atar mıydı?
Reha Muhtar anlamakta bazen güçlük
çeker:
- Doğuştan kör olduğunuzu anladım da beyefendi, küçükken
de
gözleriniz görmüyor muydu onu soruyorum?
Reha Muhtar, canli yayinda
Serafettin Bey'le konusuyor.
-Sayin Serafettin Bey kardesim, siz orada var miydiniz, yok
muydunuz, efenim?
-Yoktum.
-Yoktum diyorsunuz.
-Yoktum diyorum.
-Bak Serafettin sana bir daha soruyorum. Var miydin, yok muydun?
-Valla billa yoktum.
-Yemin etmenize gerek yok efendim, size inaniyoruz.
-Var miydin, yok muydun?
-Vardim efendim..
-Peki Serafettin siz demin yoktum diyordun, simdi vardim
diyorsunuz. Bu nasil is kardesim?
-Yoktum dedim inanmadiniz, ne yapayim?
-Ne yapacaginizi ben bilemem efendim. Orasini sen dusun. Var
miydin, yok muydunuz?
-Hatirlamiyorum.
-Hatirlayiniz efendim. Bak bir filmimiz var sizinle ilgili. Onu
birlikte izleyelim, sonra sana soracagim.
Araya soz konusu film giriyor. Bir muhabir kapiyi kirip
Serafettin'in evine giriyor ve kibarca, gizli kamera (!!) ile
cekim yapmak icin izin istiyor. Serafettin Bey izin vermiyor
tabii. Bunun uzerine kameraman dinlemiyor, cekimlerini yapip
gidiyor.
Yine Reha Muhtar geliyor goruntuye:
-Filmimizi izlediniz, Serafettin Bey. Simdi ne diyorsunuz?
-Galiba varmisim.
-Galiba ile olmaz efendim, emin misiniz?
-Eminim.
-Oyleyse eminsiniz yani.
-Evet efendim, eminim.
-Serafettin Bey eminim diyorsunuz ama pek emin gorunmuyorsunuz..
-Sayin Hamdi Bey iyi aksamlar
efendim. Sizin adiniz Hamdi midir, efendim?
-Evet Hamdi'dir, Reha Bey..
-Hamdi diyorsun.
-Hamdi diyorum cunku nufus kagidimda oyle yaziyor.
-Ben nufus kagidinizi sormuyorum efendim.
-Sana soruyorum: Sizin sahte olmayan isminiz nedir?
-Hamdi.
-Nasil yaziliyor?
-He, a, me, de, i seklinde..
-Yani sahte olmayan isminiz Hamdi diyorsunuz.
-Peki sahte olan isminiz hangisi?
-Benim sahte olan bir ismim yok!
-Ama demin sahte olmayan ismim Hamdi dediniz.
-Demek ki bir de sahte isminiz var. Size Yesil diyorlar efendim.
Siz Yesil misiniz?
-Hayir Yesil degilim.
-Oyleyse size niye Yesil diyorlar?
-Bana Yesil demiyorlar. Hamdi diyorlar.
-Yani inkar ediyorsunuz. Sukut ikrardan gelir Hamdi.
-Ben sukut etmiyorum, konusuyorum ve Yesil degilim diyorum.
-Yesil degilim dediniz ama mosmor oldunuz. Bakiyorum simdi de
kizariyorsun. Ne sarardin Hamdi?
-Sarardim cunku ben Tanri'nin ogluyum. Her renge girerim.
-Ne oldu Hamdi Bey? Bir tuhaf konusuyorsunuz.
-Galiba delirdim. Bana bir doktor lutfen!
-Gecmis olsun, Hamdi Bey. Size acil sifalar diliyorum.Iyi
aksamlar efendim.