|
Muğla'dan çıkıp, Marmaris ve ardından Datça
yollarını izlerseniz , Datça'dan 30 km sonra yarımadanın en sonunda
bulunan Knidos'a ulaşabilirsiniz. |
 |
 |
Önceleri şimdiki Datça
ile Kızlan Ovası arasındaki Burgaz düzlüğünde kurulan Knidos , M.Ö.
4 yy'da yarımadanın en batı ucunda bulunana Tekir Burnu'na göç etmiştir. |
 |
 |
Liman kurmak ve açık
denizlere çıkmak için yeni yerlerine taşınan Knidos'un kaderi buradan
sonra değişmiş. Kentliler elde ettikleri parayla dönemin ünlü sanatçılarına
yaptırdıkları sanat eserleriyle kenti süslemişler. |
Önceleri şimdiki Datça
ile Kızlan Knidos birçok sanatçı ve bilim adamı yetiştirmiştir. İskendeiye
Feneri'nin mimarı Datça'lı Sostratos dünyanın yedi harikasından birini
inşa etmiştir. Diğer bir isim Datça'lı Endoksos , Knidos rasathanesinde
çalışırken bir çok yol gösterici yıldızı burada keşfetmiştir. |
 |
 |
Knidos'un tarihindeki
en ünlü olaylar bir heykelle ilgilidir. Usta heykeltraş Praksiteles
bir Aphrodite heykeli yapmış ve heykel o kadar güzel olmuşturki , ününden
dolayı bir çok kişi bu yontuyu görmek için Knidos'a gelmiştir. Roma'da
bir çok heykeltraş bunun kopyasını yapmaya çalışmışlardır. |
 |
 |
 |
 |
 |
 |
Knidoslular zamanla zenginliklerini
yitirmişler ve İzmit Kralı Nikomedos borçlarını silmesi karşılığında
Aphrodite'yi istemiş ama kent halkı bütün sıkıntılara katlanıp heykeli
vermemiştir.
Uzun zaman sonra Bizans İmparatoru Theodosius heykeli İstanbul'a Hipodrom'un yakınındaki Lausos sarayına getirmiş. Ama heykel akibetinin sarayda çıkan yangından sonra ne olduğu bilinmemektedir. |
 |