DALIŞ FİZİĞİ   
     

Su Altında Basınç Kanunları:                                    

    Sualtındaki basınç etkileşimleri dalış fiziğinin en önemli noktasıdır ve dalış konusunda halk arasında bilinen bir çok dalış kazasında baş rol oynamaktadırlar. Nasıl ki kendinizi yüksek bir uçurumdan bırakmaya kalktığınızda karşınıza çıkacak olan fizik kuralları gözardı edilemezse, dalış yapıldığında da bu aynen geçerlidir.
 
 

Her 10m su sütunu 1 atm. basınca eşittir. Sualtına inildikçe artan basınç etkisiyle dalgıç bir çok fizik kuralı tarafından etkilenmeye başlar.  

- Nefes alabilmesi bulunduğu derinlikte ki basınca eş değer basınçta hava solumasına bağlıdır. Bunu dalgıcın regulatör sağlamaktadır.  
 

Basınçın etkisi yandaki resimde görüldüğü gibidir. Dalgıç çiğeri de aynı balonda olduğu gibi sıkışmak isteyecektir. Ancak bulunduğu  derinliğe ait basınçta hava sağlandığında nefes alması mümkün olacaktır.  
Bu noktadan sonra akla başka bir soru gelmelidir...

"Peki ya yükselirken yani basınç azaldığında ne olacak"

Eğer dalgıç basınç altında soluduğu havayı aynı basınçta (derinlikte) bırakmayacak olursa yandaki balonda olduğu gibi bir sonuçla karşılaşmak olasıdır.  
Halk arasında çok az bilinir ama dalıcıların dikkat ettikleri ve uydukları en önemli kural budur.  
İzin verilen çıkış hızının aşılmaması kontrollü olarak çıkılması max. 10m/dak. uygulanan en önemli kuraldır. Bunu kontrol edebilmek için de Dalis bilgisayarları kullanılmaktadır ve ya bir kural olarak en küçük hava kabarcığından daha yavaş çıkış yapılmalıdır.

 

Dekomprasyon hastalığı:            Yukarı
 
        Dekomprasyon hastalığı halk dilinde Vurgun olarak bilinen olaydır. 

Basit bir tanımlama:

Yukarıda bahsi gecen yüksek basınç altında nefes alınması sonucunda  vücuduna normalden fazla N2 (azot) girmesi ve uyulması gereken dalış tablolarına uyulmadığında çıkış yaparken basınçın hızlı azalması sonucunda bu N2 'nin vücutta gaz haline (Kabarcık) geçmesi sonucunda dolaşım sistemininde ve ya sinir sisteminde tıkanıklığa sebebiyet veremesi dekomprasyon hastalığı olarak tanımlanabilir.

        Peki nasıl ve neye güvenerek dalıyoruz ?

            Biz sportif dalıcılar için hazırlanmış dalış tabloları/bilgisayarları vardır. Bu tablolar/bilgisayarlar bizlere hangi derinlikte ne kadar kalınması gerektiği sınırların aşılması halinde emniyetli dekomprasyon durakları hakkında bilgi verir. 

            Profesyonel dalış yapan dalgıçlar bu sınırların üstüne çıkabilirler ancak dalışlarını bitirirken Dekomprasyon denilen bekleme duraklarını belirlenmiş süreler için gerçekleştirirler. Sportif amaçlı dalışlarda max. derinlik 42 m olduğu gibi dekomprasyon duraklı dalışlar planlanmaz ve emniyet duraklamaları yapılarak dalışlar sonlandırılır.

      Derinlik Sarhoşluğu:        Yukarı

            Derinlik sarhoşluğu adında da geçtiği gibi hava ile yapılan dalışlarda derinliğin etkisiyle artan basınç sonucu vücuda yayılan yüksek miktardaki azot gazının narkoz etkisidir.

           Her dalıgıç için değişmekle birlikte genelde 30m den sonra derinlik sarhoşluğu etkileri görülmeye başlanır. 30 m den sonra her dalınan her 10 m için bir bardak martini benzetmesi yapılabilir. 

            Derinlik sarhoşluğundan kounmak için sportif dalış sınırlarını aşmamak ve kendini ve dalış arkadaşının sürekli kontrol altında tutmak gereklidir. Etki hisedildiğinde 5-10 m yükselmek ve dalışı tamamlamak gereklidir.

Aşağıdaki tablo derinlik sarhoşuğu hakkında dalış arkadaşınızı ve kendinizi kontrol etmek için bir fikir verebilir.

Derinlik (m) Etki
9.1-30.5 El becerilerinde hafif bozulma
30.5 Görsel ve/veya işitsel uyarılara geciken yanıtlar
30.5-50.3 Kendine aşırı güven hesap hataları anlamsız gülüşler
50.3 Uyku hali, düşünme bozuklukları
50.3-70.1 Baş dönmesi, kontrolsüz gülme krizleri
70.1-91.5 Uyarılara ciddi tepki gecikmeleri, zeka fonksiyonlarında ciddi azalmalar, halüsünasyonlar, bayılma.

  KATLILARINDAN DOLAYI   ÇOK TEŞEKKÜRLER

[email protected]