Dogruluk
 

Adalet, iyilik ve dogruluk üzere kurulmus olan Islam dininin bütün kaideleri merhamet, hak ve adalet ölcüleri ile tesis edilmistir. Dogruluk ve merhametten, hak ve adaletten uzak kalan kimse bilerek veya bilmeyerek kendisini Islam'in hayat veren  yüce esaslarindan da uzaklastirmis olur. Dogruluk insanligin dayanak ve diregidir. Dogruluk olmayinca, ne bir evde, ne de bir ülkede anlasma, kaynasma ve güven olmaz. Bu özelligi kaybeden aileler, toplumlar ve milletler ayakta kalamaz; düzenleri bozulur, cökerler.

Insan adil, dogru olur; her yerde dogrunun, hak ve adaletin yerine getirilmesine hizmet ederse, Islami ve insani vazifelerini yapmis olmakla birlikte Cenab-i Hakk'in hosnutlugunu da kazanmis olur. Cünkü Yüce Allah adildir ve adaleti sever. (hucurat, 9) O'nun buyruguna uyan bütün insanlarin da bütün islerinde dogruluk ve adalet üzere olmalarini emreder. (Maide,8). Dogruluk üc kisma ayrilmaktadir:

Sözde Dogruluk: Her konuda oldugu gibi sözde dogruluk konusunda  da örnek alinacak kisi Hz. Peygamberdir. O, dogru sözlülügün en canli örnegi olmustur. Peygamber olmadan önce bile "el-Emin" olarak isimlendirilen Hz. Peygamberi taniyanlardan hic kimse ona yalanci diyememistir. Peygamberimiz (s.a.s), " Tehlikeyi dogrulukla görseniz de dogruluktan ayrilmayiniz. Zira kurtulus ancak ondadir." buyurmustur.

Özde Dogruluk: Müslüman düsündügü gibi konusmali, konustugu gibi olmalidir. Sözleri düsüncelerini anlatmali; düsünmedigi, inanmadigi seyleri söylememelidir. Sözü ile özü arasinda herhangi bir terslik, zitlik bulunmamalidir.

I$te Dogruluk: Müslüman normal hayatinda oldugu gibi is hayatinda da dogruluktan ayrilmaz, hile ve haksizlik yapmaz. Kendi isini saglam ve hilesiz yaptigi gibi, baskasinin isini de kendi isi gibi yapar. Cünkü inanan insan bütün yaptiklarindan dolayi bir gün hesaba cekilecegini bilir.

 

Kaynak: Diyanet