Namaz kılmayanların hâli
Namaz kılmamakla
iman zayıflar. Bu kimsenin namaza saygısı olmadığından
melekler, ölüler ve diğer yaratıklar da ona saygı göstermez.
Namaz kılmayan ölürken saçı sakalı karışır.
Namaz kılanın ise ölümünde de hayattaki durumu bozulmaz, canlı
gibi kalır. Onun ölümünü gören, ölümünden haberdar değilse,
uyuduğunu zanneder.
Namaz kılmayan ne kadar çok yemek yese de, yine açlık ıstırabı
dinmez. Gittikçe şiddetlenir, dayanılmaz bir hâl alır. Ne kadar
fazla ve iyi yemekler yedirilse, bu acı, bu ağrı, bu sızı
dindirilemez. Bu ıstırap teskin olunamaz. Hep açlıkla acı
çeker. Açlık bir orantı halinde yükselir, artar. Nihayet kıvrana
kıvrana can verir. Çünkü namazı terk etmek büyük günahtır.
Cezası da o nispette büyük olur.
Namaz kılan, güler yüzlü, parlak ve nurani yüzlü olur. Sevinç ve neşe
alametleri yüzünde ve gözlerinde aşikâr olur. Kendi kusurlarını
ve Hak teâlânın lütuf ve ihsanını görür de, alnından
terler dökülür, burnunun delikleri sulanır. Kulak altları ve burun
delikleri hafif bir şekilde terler. Güzel bir şekilde kokar. Renginde
lâtif bir güzellik olur. Etrafa güzel kokular yayılır. En lezzetli
ve en nefis yemekler yemiş gibi tok ve kanmış olarak vefat eder.
İman ve ibadet...
İbadetler imandan parça değildir. Yani inandığı halde
bir ibadeti yapmayan veya bir haramı işleyen kâfir olmaz. Ancak
namazda sözbirliği olmadı... Namaz kılmamak imansız ölmeye,
namaz kılmak ise iki cihan saadetine sebep olur.
Namazın önemi hakkında hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Namazın dindeki yeri, başın vücuttaki yeri gibidir.) [Taberani]
(Namaz dinin direğidir, terk eden dinini yıkmış olur.) [Beyheki]
(Namazı kasten terk eden kâfirdir.) [Taberani]
(Namaz kılmayanın dini yoktur.) [İbni Nasr]
(Namaz kılmayanın müslümanlığı yoktur.) [Bezzar]
(Namazı bırakanın ibadetleri kabul olmaz ve namaza başlayana
kadar Allahü teâlânın himayesinden uzak kalır.) [Ebu Nuaym]
(Namaz kılmayanın diğer amellerini Allahü teâlâ kabul etmez. Tövbe
edinceye kadar da Allahın himayesinden uzak olur.) [İsfehani]
(Bizimle kâfirlik arasındaki fark, namazdır. Namazı terk eden kâfir
olur.) [Nesai]
(İman, namaz demektir. Namazı itina ile, vaktine ve diğer şartlarına
riayet ederek kılan, mümindir.) [İbni Neccar]
(Kıyamette kulun ilk sorguya çekileceği ibadet namazdır. Namaz düzgün
ise, diğer amelleri kabul edilir. Namaz düzgün değilse, hiçbir
ameli kabul edilmez.) [Taberani]
(Namaz, imanın başı ve Cehennemden kurtarıcıdır.)
[Miftah-ul-Cenne]
(Beş vakit namazı terk eden, Allahın hıfz ve emanından
mahrum olur.) [İbni Mace]
(Her peygamberin ümmetine son nefeste vasiyeti namazdır.) [Gunye]
Ehl-i sünnet âlimleri buyuruyor ki:
En büyük günahı işleyen de kâfir olmaz. Tembellikle namaz kılmayana
kâfir denmez. Fakat namaz, çok önemli olduğu için, namaz kılmayanın
imanla ölmesi kolay değildir. Namaz kılmayanın kalbi kararır,
diğer günahları işlemesi kolaylaşır. Günahlar da
insanı küfre sürükler.
Kaynak: www.huzuradogru.com