Söyleme sekli

 Padisah bir gece düsünde tüm dislerinin döküldüğünü, yemek bile yiyemez hale geldigini görür.
SIkinti içinde uyanir.
Vezirini çagirip sarayin rüya tabircisinin (yorumcusunun) hemen huzuruna getirilmesini buyurur
Uyku sersemi tabircibasi yanina gelince, padisah düsünü anlatip sorar:

"Tabircibasi bu rüya hayir'midir, ser'midir? Neye isarettir, hele bir söyle."

Tabircibasi biraz düsünür, sonra utana sIkIla:

"Serdir,Padisahim." der ve ilave eder:

"Uzun yasayacaksiniz; ama ne yazik ki, tüm yakinlarinizin gözlerinizin önünde birer birer ölüp,
sizi yapayalniz biraktiklarini göreceksiniz."

Bir an sessizlik olur, ardindan padisah kükrer :

"Tez atin sunu zindana, felaket habercisi olmak neymis ögrensin!"

Tabircibasi yaka paça götürülüp, zindana atilir.
Padisah bir baska tabircinin bulunmasini emreder.
Huzura getirilen ikinci tabirciye de rüyasini anlatip sorar:

"Hayir'midir, ser'midir?"

ikinci tabirci de önce biraz düsünür, ama sonra yüzü aydinlanir ve baslar söze:

"Hayir'dir,Padisahim!" der ve devam eder:

"Bu rüya, tüm yakinlarinizdan daha uzun yasayacaginizi gösterir.
Daha nice seneler boyu ülkenizi yönetebileceksiniz."

Padisah agzi kulaklarinda buyurur :

"Bu tabirciye iki kese altin verin!"

Basindan sonuna durumu izlemis olan vezir, çikarken,tabirciye sorar :

"Aslinda sen de, tabircibasi da ayni seyi söylediniz. Neden onu cezalandirdi da seni ödüllendirdi?"

Tabirci güler:

"Elbette ayni seyi söyledik, ama önemli olan kime ne söyledigin degil, NASIL söyledigindir."

 

Kaynak: bilinmiyor