YABANCI

Ben dogmadan, kasabamiza bir yabanci gelmis. Bu yabanci, gelir gelmez bircok kisiyle ahbaplik kurmus, bu arada babamla da tanismis. Babamla o kadar ahbap olmuslar ki, benim dogmamdan birkac ay once, babam onu almis, evimize getirmis. Yabanci evimizi, ev ahalisi yabanciyi kabullenmis; o yuzden, kendimi bildim bileli, o 'yabanci'yi aile efradindan biri gibi gordum ben. Onun sonradan evimize yerlesmis bir yabanci oldugunu epey sonra ogrendim.
Dogrusu, buyudugum yillarda, onun ailedeki yerini hic sorgulamis degildim. Kalbimde ailenin her ferdinin ozel bir yeri vardi. Benden bes yas buyuk olan agabeyim, benim kendime ornek sectigim insandi. Kizkardesim abilik rolu oynama imkâni sagladi bana. Annemle babam ise, tamamlayici ogretmen idiler: Annem bana Allah'i sevmeyi ogretti, babam ise O'na itaat etmeyi.
Hayir, yabanciyi unutmadim. O, oykucumuzdu bizim. Evimizde en etkileyici oykuleri o anlatirdi. Maceralar, komik olaylar, esrarengiz hadiseler.. Muthis bir oyku kabiliyeti vardi. Hem, iyi bir oyuncuydu da. Bizi saatlerce oyalayabilirdi. Mutfakta annemizin etrafinda dolanip durmazdik onun sayesinde. Annem bu sayede rahat rahat isini gorurdu. Yabanci, politikadan, tarihten, bilimden de anlardi. Gecmiste olmus bircok olayi su gibi ezbere biliyordu. Yeni olaylari anlamakta o kadar maharetli degildi gerci; yine de, kulagi delik biriydi ve nerelerde neler oldugunu ogrenmeye cok merakliydi.
Sizin anlayacaginiz, cok hossohbet biriydi kendisi. Ailenin her yastan uyesine onun anlayacagi dilden konusmayi bilirdi. Evimize gelen misafirlerle de hemencecik ahbaplik kurardi.
Hepimizin arkadasiydi o. Beni futbol macina ilk kez goturen oydu. Sinemaya da, babamla birlikte o goturdu beni. Yolda beride gordugu bir meshura rastlasa beni onlarla tanistirmak icin de az gayret sarfetmedi.
Ama, soyle biraz buyuyunce, zaman zaman canimi sikmaya baslamisti. Zaten, onun aramiza sonradan giren bir 'yabanci' oldugunu o siralar kesfettim. Felaket derecede gevezeydi dogrusu; cok konusuyordu. Gerekli gereksiz demeden vir vir konusup basimin etini yiyordu kimi zaman. Onun gevezeligi tuttugunda, annem sessizce aramizdan ayrilir, gidip kendi odasinda Kur'ân okurdu. Ama babamla biz, sIksa da bizi, onu yalniz birakmamayi tercih ederdik gene de. Annemin aslinda onu pek de sevmedigini, ama babamin hatirina ona katlandigini anladim neden sonra. Bilmiyorum; odasina kapanip Kur'ân okudugu vakitler, "Allahim! Bu yuzsuzu munasip bir sekilde def'et basimizdan!" diye dua da ediyordu belki.
Isin dogrusu, annem dindar bir kadindi. Eh, babam da dindar sayilirdi. Annem kadar dikkatli degildi her meselede; ama namazini kilar, orucunu tutardi. Cocuklari da duzgun, temiz, dindar insanlar olsun isterdi. Ama yabancinin babama aldirdigi yoktu. Onun bize verdigi ogutleri kendisi de duydugu halde, hic umursamaz; dahasi, kendisi, laf arasinda bize ayip seyler bile soylerdi. Guzel bir oyku anlatirken, araya sarap, kumar, kadin muhabbeti bile sokusturdugu olurdu. Babam bunu gorurdu; ama, neden bilmiyorum, pek de ses cikarmazdi kendisine.
Simdi bakiyorum da, beni sigaraya alistiran ondan baskasi degil. Pahali esyalara merakim varsa, onun cocuklugumdan beri onlari ballandira ballandira anlatmasinin tesiri var. Buna da sukur diyorum yine de. Allah'tan ki, onun alkol, kumar, seks muhabbetlerine olsun kanmamisim.
Otuz kusur sene sonra hayatima soyle bir baktigimda, bize neseli anlar yasatmis da olsa, bu yabancinin bizim icin hic de hayirli biri olmadigini iyice anliyorum. Onunla ayni evde yasadigim halde tamamen yoldan cikmamis olmamin Allah'in bir lutfu diye dusunuyorum. Ama, o aramizda olmasaydi, cok daha iyi bir durumda olurdum gibime geliyor.
O yuzden, buyuyup evlendigimde, onu kendi evime pek yanastirmadim zaten. Kendisi hâlâ babamlarda kaliyor. Babam gibi, o da ihtiyarladi. Ama sanki hic ihtiyarlamamis gibi, hic nefsi uslanmamis gibi. Neyse ki, babam da sikilmaya basladi artik ondan. Yasli hâliyle onu kapi disari etmeye kiyamiyor ama, eskisi gibi yuz verdigi de yok kendisine. Ben ise, acik soyleyeyim, ya diri ya olu halde baba ocagindan cikacagi gunun ozlemini cekiyorum. Kotu bir dusunce belki; ama sinirime dokunuyor artik. Esim ise, "Cikmamis candan umit kesilmez" diye uyariyor beni. Bilmem hangimiz hakli cikacak?
Ha, adini mi soruyorsunuz bu yabancinin. Biz kisaca TV diyorduk ona. Nasil, dusundurdu degil mi?

(Yazari bilinmiyor)