DUÂ ÂDÂBI
Ebû
Hüreyre
-radıyallahu
anh-dan
rivâyete
göre
Hazret-i
Peygamber
-sallallahu
aleyhi
ve
sellem-
Efendimiz
buyurmuşlardır
ki:
"Sakın
sizden
biriniz
duâ
ederken
"Yâ
Rabb,
dilersen
beni
mağfiret
eyle,
dilersen
bana
merhamet
eyle"
demesin.
İstediğini
sağlamca
ve
kat'ıyyetle
istesin.
Çünkü
Allah'ı
şu
veya
bu
işe
zorlayabilecek
hiçbir
kudret
yoktur."
(1)
Yine
Ebû
Hüreyre
-radıyallahu
anh-'dan
rivâyet
edildiğine
göre
Nebiyy-i
Ekrem
-sallallahu
aleyhi
ve
sellem-
Efendimiz
buyurmuşlardır
ki:
"Sizden
herhangi
biriniz"
duâ
ettim
de
kabul
olunmadı"
diyerek
acele
etmedikçe
duâsı
kabul
olunur."
(2)
(1)
Buhârî,
Deavât,,
21.
(2)Tirmizî,Deavât,
12.
Duâ
eden
duâsında
ısrar
etmeli,
devam
etmelidir.
Her
halde
er
veya
geç
müstecâb
olur.
Bir
de
dünyâda
müstecâb
olmasa
bile
kul
bunu
yine
kendi
lehine
bilip
Allah'dan
ümidini
kesmemelidir.
Duâ
büyük
bir
ibâdet
olduğu
için
âhırette
de
bir
ecir
ve
sevâbı
olur.
Duânın
âdabı
pek
çokdur.
Bu
cümleden
olarak:
1-
Evvelâ
abdestli
bulunmak,
2-
Bir
namazdan
sonra
yapılmak,
3-
Tevbe
ve
istiğfârını
ve
kemâl-i
ihlâsını
arzeylemek,
4-
Kıbleye
yönelmek,
5-
Duâdan
evvel
Allah'a
çokça
hamd
ü
senâ
etmek,
6-
Resûl-i
Ekrem
-sallallahu
aleyhi
ve
sellem-
Efendimiz
Hazretleri'ne
çokça
salât
ve
selâm
eylemek,
7-
Duânın
nihâyetini
âmin
ile
bitirmek,
8-
Duâda
yalnız
kendisini
düşünmeyip
bütün
sâlihleri
ve
bütün
mü'minleri
duâya
müşterek
kılmak,
9-
Bir
hâcetini
isterken
ellerini
semâya
kaldırıp
avuçlarını
açarak
duâ
etmek,
10-
Kıtlık;
umumî
sıkıntı
ve
felâketlerin
def'i
için
ise
ellerinin
dışını
semâya
çevirerek
duâ
etmek
ve
Allah'a
sığınmak,
11-
Celb-i
menfaat
için
yapılan
duâların
nihâyetinde
ellerinin
avuçlarını
yüzüne
mesh
eylemek,
def'-i
mazarrat
için
yapılan
duâlarda
mesh
edilmez.
12-
Duânın
asıl
anahtarı
ise
helâl
lokma
yemektir.
Ebû
Musa
el-Eş'arî
-radıyallahu
anh-dan
rivâyete
göre
Resûlullah
-sallallahu
aleyhi
ve
sellem-
Efendimiz
Hazretleri
Hayber
gazâsı'na
giderken
maiyyetinde
bulunan
ashab-ı
kiram
bir
vâdiye
vardıkta
yüksek
sesle
tekbîr
ve
tehlîl
ederek
bağıra
bağıra
zikrullah
etmeğe
başladılar.
Resûlullah
-sallallahu
teâlâ
aleyhi
ve
sellem-
Hazretleri:
"-Kendinize
rıfk
u
merhamet
ediniz.
Zîra
siz
ne
sağıra,
ne
de
gâibe
duâ
ediyorsunuz.
Ancak
her
şeyi
hakkıyle
işiten
ve
size
sizden
yakîn
olan
Allah'a
duâ
ediyorsunuz.
Ve
Allahü
Teâlâ
Hazretleri
siz
nerede
olursanız
berâberinizdedir"
buyurdu.
Yani;
öyle
kendinize
bu
derece
bağırmakla
zahmet
vermenize
hâcet
yoktur.
Cenâb-ı
Hakk'a
nisbetle
hafî
ve
cehrî
yapılan
zikir
müsâvidir.
Ebû
Mûsâ
diyor
ki:
O
esnâda
ben,
Resûlullah
-sallallahu
aleyhi
ve
sellem-
Hazretlerinin
hayvanının
arkasında
Zât-ı
risâletpenâhîleriyle
birlikte
beraberdim.
Ve
lisânımla
![]()
diyordum.
kaynak:
www.dualar-zikirler.com