**********************
ASLAN
Temel
hayvanat bahçesinde gezerken açık bulduğu bir kafesten içeri dalmış.
-Hoop ! Dur , ne yapıyorsun? Orası aslan kafesi...
diye bağırmışlar.Temel geri dönmüş ve kızarak :
-Sankim aslaninizu yedük...
**********************
Ödül
Trafik polisi Cemal in kullandigi araci durdurur ve gülerek müjde verir :
- Sizi tebrik ederim beyefendi bugünkü kontrollerimide emniyet kemeri takan
tek sürücü sizsiniz bu yüzden size 500 milyon lira ödül verecegiz. Bu
parayla
ne yapmayi düsünüyorsunuz?
Cemal cevap vermis :
- Hemen cidip bir ehliyet alacagim...
Polis, ne senin ehliyetin yok mu, demeye kalmadan yandan fadime söze girmis:
- Siz ona bakmayin memur bey içince hep böyle sapitiy.
Polis iyice sinirlenmeyebaslamis tam bu arada arka koltukda oturan dursun
atlamis :
- Ula ben size demedim mi çalinti arabayla yola çikmayalim, basimiza bir is
gelir
diye.
Trafik polisi iyice zivanadan çikmak üzereymis ki bagajdan idrisin sesi gelmis
:
-Ne oldu usaklar geçtik mi siniri?..
**********************
AMERİKADAN
George W. Bush
şoförüyle bir kır gezisine çıkar.
Arabayla giderken bir tavuğu ezerler. Meseleyi tavuğun sahibi olan çiftçiye
kim anlatacak diye düşünürken Bush âlicenap bir tavırla şoförüne
söyle der:
"Bana bırak. Ben Dünya'nın en güçlü adamıyım. Çiftçi
bana muhakkak anlayış gösterecektir"
Bush çiftçinin evine girer ve bir dakika sonra da nefes nefese koşarak
geri gelir.
Göz morarmış, surat dağılmış haldedir.
Şoförüne "Çabuk toz olalım burdan!" der.
Aksilik bu ya, arabayla daha 20 metre gitmeden bu defa da orada gezen bir domuzu
ezerler.
Bush korkulu gözlerle şoförüne bakar ve "Şimdi adama gidip söyleme
sırası sende" der.
Şoför çiftliğe gider.
Bush da arabada bekler.
10 dakika, 20 dakika 30 dakika derken....
Şoför bir saat sonra şarkı söyleyerek, gülerek, cepleri para
dolu ve kolunda irice bir meyve sepeti ile geri gelir.
Bush şaşkın bir halde sorar:
"Çiftçiye ne dedin ki bu kadar ikrama boğdu seni?"
"Valla ben de anlamadım" der şoför, "Ben ona sadece
şöyle dedim: İyi günler. Ben George Bush'un şoförüyüm. Domuz
öldü!
(M.Emin Kazci (Vakit)
**********************
köyün birinde de bir çukur varmış ve pek çok kişi içine düşüp
yaralanıyormuş.
Köyün
ileri gelenlerinden 3 kişi toplanmış ve çözüm aramaya başlamışlar.
Birincisi demiş ki:
- "Çukurun yanında bir ambülâns beklesin ve düşenleri hemen
hastaneye yetiştirsin."
İkincisi:
- "Çukurun yanına hastane kuralım düşenleri yetiştirmesi
vakit almaz"
demiş. Üçüncüsü:
- "Kafanız hiç çalışmıyor"
demiş.
Gidelim hastanenin yanında bir çukur açalım"
**********************
Karisindan korkan var mi?
Elazığda
adamın biri kahveye girer ve oyun oynayanlara hitaben:
Hop abeler, bi dakka. Hanımından gorhanlar ayağa gahsın.
Ani bir gürültü, hayda herkes ayakta. Bir kişi hariç. Kahvenin tamamı
hayretler içinde. Soruyu soran adam, oturan adama yaklaşır ve:
Abe helal olsun be, deliganlı adam mışsın. Harbiden sen
hanımından korkmaz mısın?
Adam nefes nefesedir. Heyecanı biraz geçince:
Yav gardaşım ele bi laf ettin ki, dizlerim kırıldı,
galhamadım. der
**********************
Matematik
Finali
4 tane üniversite öğrencisi, uyanamadıkları için matematik
finaline geç kalırlar ve okula gidince hocaya arabalarının lastiğinin
patladığını söylerler... Hoca ilk basta inanmaz ama öğrencilerinin
yalvarmalarına dayanamayarak, onları 3 gün sonra sınav yapacağını
söyler.
Sınav günü gelince hoca, 4 öğrencinin hepsini bos bir salonun ayrı
ayrı
köşelerine oturtur.
Sınav geçme sistemi şöyledir: 100 üzerinden 50 puan alan herkes
sınavı geçebilir... Hocanın hazırladığı sınavda
ise ön sayfada 10'ar
puanlık 4 tane basit matematik sorusu vardır... Bunları kolayca
çözerler.
Arka sayfada ise 60 puanlık 1 soru vardır: "Hangi lastik
patladı?"
**********************
SIKINTI
Temel
İngiltereye gidip gelmişti. Cemal sordu:
-Ula Temel, sen incilizçe bilmeyidun. Çok sIkInti çektin mu?
Temel :
-Hayir, asil sIkIntiyi incilezler çektu...
**********************
Dalgin
Temel habire ceketini ariyordu.
Arkadaslari :
- Sirtinda ya...
- Uy usaklar,soylemeseydinuz pu sogukta
ceketsuz cidecektim sokaga...
**********************
Tut şu halatı
Temel, çımacı
olmuş, ilk defa yurt dışına gitmişti. Gemi Liverpool
limanına yanaşırken, Temel iskeledeki İngilize bağırdı...
- Tut şu halatı da...
İngiliz, hiçbirşey anlamadı... Temel bir daha bağırdı...
- Tut şu halatı da...
İngilizde gene hareket yok...
Temel, ortaokulda öğrendiği ingilizcesi ile bağırdı...
- Do you speak English...
- Yes ... Yes ... Dedi ingiliz...
Temel öfkeyle haykırdı :
- O zaman tut şu halatı da!...
**********************
Temel,
bir gün Afrika'ya gider. Hazır gitmişken bir de deveye bineyim öyle
döneyim der. Neyse deve kiralayan bir yer bulur ve sahibine nasıl sürüldüğünü
sorar,
-Oh diyince gider. Ohhhh Ohhh! diyince koştura koştura gitmeye baslar.
Temel sorar:
-Eeee, nasıl duracağım?
-Amin diyince de durur.
Neyse bizim adam biner deveye, - "oh", der, başlar yavaş
yavaş gitmeye.
Neyse, bir süre sonra sıkılır ve
"Ohhhh Ohhhh!" der. Bu sefer deve de koşturmaya başlar.
Temel çok keyiflidir. Bir yandan koştura koştura giderken bir yandan
da çevreyi seyretmektedir. Tam bu sırada bir bakar karsında bir uçurum.
Ne yapacağını şaşırır. Heyecandan ne söyleyeceğini
unutur. Neyse der bari bir "son dua" okuyayım ve baslar okumaya.
Duasını bitirince "Amin" der ve deve zınk diye durur uçurumun
kenarında. Bizim adam kurtulmanın verdiği rahatlıkla derin
bir nefes alır:
-OHHH BEEE!
**********************
Pilot Temel
Temel ile Cemal pilot
olmaya karar vermişler.Bu amaçla kursu bitirip diplomalarını almışlar.Ve
ilk seferlerini yapmak üzere uçakla havalanmışlar. İnişe
gececekleri sırada Temel, Cemal'e dönüp: "Şimdi kuleden haber
geldi..Bu hava limanının pisti oldukça kısaymıs.Bu yüzden
tekerlekler yere değer değmez, frenlere sonuna kadar asıl ki,
pistin dışına çıkmayalım", demiş.Az sonra
inişe geçmişler.Tekerlekler yere değer değmez, Cemal
frenlere asılmış.Uçak kıl payı pistten çıkmadan
durmuş.Temel alnındaki terleri silerken Cemal'e dönüp: "Bu ne
biçim pist? 50 metrelik yerde uçak durur mu?". Cemal başını
iki yana sallayıp cevaplamış: "Haklısın Temel..Bir
de şu yanlara baksana..Eni de en az 10 km. var...."
Kore'de
Türk Tugayından iki Anadolu'lu asker biraz gezmek için firar ederler.
Şehirde bir aşağı bir yukarı dolaşırken
inzibat subayı bunları yakalar ve sorar :
-Hani sizin izin kağıtlarınız?...
Erler subayı atlatırız umuduyla :
-Biz Amerikalıyız...diye cevap verirler. Subay durumu anlar, ama hiç
bozuntuya vermez :
-Amerika'nın neresindensiniz? diye sorunca :
-İçindenik kumandanım!...diye yanıt verirler.
MEZARLIK
İki arkadaş bir gece, bir parti dönüşünde yürüyerek eve
dönerlerken bir
tanesi, biraz macera olur eğleniriz düşüncesiyle ilerideki mezarlığa
girip
kestirmeden gitmeyi önerir ve diğeri de hemen kabul eder. Mezarlığın
içine
girerler ve yürümeye başlarlar. Çok derinlerden "tong tung"
diye garip
seslerin geldiğini fark ederler. İki arkadaş bir taraftan
tirsarak bir taraf tanda tirstiklarini birbirlerine
belli etmeyerek yürümeye devam ederler ama bu korkunç ses onlar yürüdükçe
artmaktadır. Epey ilerledikten sonra ilerideki sis bulutunun arkasında
bir
kıpırtı görürler. İyice tırsmış lardır
artık ama "erkeklik" ya, yürümeye
devam ederler. Sis biraz dağıldığında, fark ederler ki,
bir mezar başında
bir yaşlı bir adam, elinde çekiçle mezar tasına bir şeyler
yazmaktadır. Bunu
gören iki arkadaş, müthiş bir şekilde rahatlayarak sorarlar çıkışarak.
Uf yahu amca, bu saatte çalışılır mi? Biz de seni hayalet
sanıp korkmuştuk! Yaslı adam da söyle bir kafasını
kaldırıp gençleri süzdükten sonra sinirle
homurdanır. Adimi yanlış yazmış geri zekalılar!!!
Temel Dursuna saa bi
bilmece sorayim demiş.
Dursun da de bakalum demiş.
Temel: Saridur, daldadur, öter.
Dursun: Kanarya, bülbül, çekirge vs..
aklına ne geldiyse söylemiş ama Temel cık demiş.
Dursun: Eee. de bakalum neymiş
Temel: Çok kolay HAMSİ
Dursun: Ula Temel Hamsi sari midur
Temel: Boyadum
Dursun: Ula Hamsi'nun dalda ne işi var.
Temel: Ben goydum.
Dursun: Ula hamsi oter mi daa
Temel: O da bilmecenun aldatmacasidur daa....
**********************
Temel
Cemal'e anlatiyormus:
-
Bi herif bana çok sempatiksiniz dedi.
-
O ne demektir?
-Pek
de pilmeyrum ama, her ihtimale karsi furdum oni.
Temel arabası ile Taksim Meydanında dönüp duruyordu.
Aynı trafikçinin önünden beşinci defa geçerken, polis de merak etti ve Temel'i durdurup sordu:
- Bir yeri mi arıyorsunuz? Niye meydanın etrafında dönüp duruyorsunuz?
Temel:
- Sol sinyal takıldı da..
Temel araba sürerken
kırmızı ışıkta geçmiş.
Tabii bunu gören polis temeli durdurmuş.
Polis: - "Ehliyet ve ruhsat beyfendi!"
Temel: - "Verdunuzda mi isteysunuz.."
Oglu,
Kayseriliden para istedi:
-
"Baba 500 bin lira verir misin?"
Kayserili
:
-
"400 bin mi? Naapcan lan 300 bini. 200 bin neyine yetmiyor.
Al
sana 100 bin yeter." der ve çikartip 50 bin lira verir.
Bunun
üzerine oglu piskin piskin güler:
-
"Baba bana zaten 50 bin lira lazimdi."
Kayserili
:
-
"Bak kerataya, sahte para vermesem kaziklayacakti beni.."
Bir
gün Nasreddin Hoca sehire gelip, bir arkadasiyla birlikte handa kalmis. Gece
yarisi arkadasi sormus:
-
Hocam, uyudunuz mu?
-
Buyurun birsey mi var?
-
Biraz borç para isteyecektim.
Nasreddin
Hoca derhal horlamaya baslayip:
-
Ben uyuyorum! demis.
Cemal Dursuna soruyor:
-Ula Dursun sen nafile oruçlu olsan ve ben de sana hamsi ikram etsem ne kadar
yersin?
Dursun: 100 tane yerim.
Cemal: Olur mu uşağım ilk hamsiyi yediğinde oruç bozulur,
diğer 99 sayılmaz.
Dursun bu espiriyi çok sever. O da yolda gördüğü İdrise sorar:
-Ula İdris sen nafile oruçlu olsan ve ben
İdris:- 50 tane falan.
Dursun:-Ula 100 tane deseydun sana birşey anlatacaktum.
Adam
namaza durmustu. Arkadaslari onun hakkinda konusmaya basladilar:
-
Dindar, takva sahibidir dogrusu.
Bunu
duyan adam namazini kesip arkadaslarina döndü:
-
Dahasi var; oruçluyum da!
Kadinin
evinde cam kirilmisti.
Camciyi
aradi ve siparis verdi. Yarim saat sonra..
-Kim
o?
-Camci
bea..
Kadin
kapiyi acti ve camin takilacagi yeri gosterdi.
Bes
dakika sonra yine zil caldi.
-Kim
o?
-Camci
bea..
-Az
once bir camci gelmisti.
-Düstük
bea..
Her işun adabu
var
Karadenizli telefonu
çevirmiş, karşı taraftan kibar bir kadın "Buyrun
efendim" deyince sormuş:
- Telesekreter mu?
- Hayır efendim ben sekreterim, buyrun..."
- Telesekreterle konuşabiluy miyum?
- Telesekreter şu anda devre dışı, buyrun bana söyleyin.
- Patrona bir not bırakacağidum da..."
- Söyleyin ben not alayım.
- ...
- Evet efendim, sizi dinliyorum. Niye konuşmuyorsunuz?
- Sinyal sesinden sonra konuşacağum. Siz önce sinyal sesi verun. Her
işun adabu var, öyle değil mu?
Beyin
ne is yapar?
Temizlikci
bir kadin disardan ilkokul diplomasi almak icin sinava
girer.
Tabiat bilgisi sorulari ve cevaplari soyle:
Soru : Mide ne is yapar?
Cevap : Sindirim yapar, yediklerimizi ögutur
Soru : Akciger ne is yapar?
Cevap : Solunum yapar. Bizi yasatir.
Soru : Kalp ne is yapar?
Cevap : Dolasim yapar.
Soru : Beyin ne is yapar?
Cevap : Bizim apartmanda kapicilik yapar..
**********************
Biz de vurduk onu
- Babam öldü, demis
Temel.
İlyas sormus:
- Neden öldü?
- Apartmanın sekizinci katının balkonundan düştü.
- Eyvah parçalandı mı?
- Yok, girişteki bakkalın tentesine düşünce oradan havalanıp
karşı apartmana yöneldi.
- Apartmana mı çarptı, nasıl oldu?
- Yok, karşı apartmanın balkonunda çamaşırlar asılı
idi. Çamaşır ipine vurup fabrikanın bahçesine düştü.
- Orada mı öldü?
- Yok, fabrika çelik yay fabrikası, bahçedeki yayların üzerine düşüp
havalandı yeniden...
- Peki sonra?
- Sonrası ne? Baktık ki yere inmiyor, biz de vurduk onu.
**********************
İki
Er
İki general bir cafede oturup konuşuyorlarmış. Generalin
biri "benim bir erim var çok salak demiş.
Diğeriyse "hayır, benim bir erim var o daha da salaktır."
demiş.
tartışma çok büyümeden kimin askerinin daha salak olduğunu
anlamak için yarışma gibi bir şey yapmaya karar vermişler.
İlk general askerini yanına çağırıp "oğlum,
git bana şu 5000 lirayla bir Mercedes al gel" demiş.
İkinci general de askerini çağırıp "git bak ben ordu
evinde miyim?" demiş. İki asker yolda karşılaşmışlar.
İlki "ya benim general çok salak. bu günün pazar olduğunu
bildiği halde beni araba aldırmaya gönderdi." demiş.
ikincisiyse "benim general daha salak. Yanında telefon dururken, beni
ordu evine gönderdi." Demiş.
**********************
Adamin biri sinemaya gitmis. Giseden bilet almis ve içeri girmis.
Çikmis,
tekrar almis, içeri girmis, biraz sonra tekrar çikmis ve bilet almak giseye
gelmis.
Gisedeki
adam dayanamayip sonunda sormus :
-
Bu kaçinci biletiniz beyefendi?
Adam
cevap vermis :
- Içerde bir deli var biletimi durmadan yirtiyor!..
**********************
Temel
otelde oda fiyatlarini ögreniyordu.
Resepsiyon memuru :
- Bogaza bakan bir odamiz var.200 dolar.
Temel :
- Perdeleru hic acmazsam kac para olur ? ..
**********************
Giderken 100 metre ileride bir köprü gözlerine carpmis.
Köprü yüksekligi 4.50 m. belirtilmis.
Temel arabayi köprüye 15 metre kala yavaslatmis.
Dursun etrafa bakmis.Temel`e :
- Temel gazla,etrafta polis falan yok !
**********************