Sosis Meselesi

Asım ve Hasan bir akşam bir bara gitmisler ve içkilerini beleşe getirmek icin yanlarına bir sosis (!?!) almışlar! İçkilerini içmişler, hesabı istemişler. Sonra Asım sosisi pantolonunun içine koymuş ve Hasan da sosisi yalamaya başlamış. Etraftan gelen, "Vayyy terbiyesiz, utanmazlar" lafları artınca bizimkileri disari atmislar... Böylece içkiler beleşe gelmiş. 2, 3, 4, 5, 6 derken 7. Barda garson bunlari bir güzel dövmüş. Hasan dışarıda Asım’a "Yahu sosisi versene, bari karnımız aç kalmasın, yiyelim" demiş... Asım’ın cevabı biraz acı geçmiş: "Oğlum ne diyorsun sen, ben sosisi daha ikinci barda düşürmüştüm"

Alkol Kontrolü

Sarışın bir afet, son derece lüks bir arabanın içinde, tam gaz gitmektedir. Polis durdurur: - Bayan, kilometre saatine hiç bakmıyorsunuz galiba. Tam 200 km. Hızla gidiyordunuz. - Kilometre saati mi? O da hangisi? Polis şaşırarak ruhsat ve ehliyet ister. Bayan, içi kart dolu iki cüzdan çıkarır: - Memur bey, o dediklerinizin ne olduğunu ben bilmiyorum. Buradan seçin. Polis, daha da şaşkın halde, ehliyet ve ruhsatı alarak arabasına gider ve telsizle merkezi arar: - Şef, burada km saatinin yerini bilmeyen Mercedes’li bir bayan var. 200 km hız yapıyordu. Üstelik de ruhsat ve ehliyet nedir onu da bilmiyor. - Hey Tommy, bayan sarışın, gri bir Mercedes’i ve olaganüstü güzel bacakları var değil mi? - Evet patron. Ama ne alakası var? - Boşver Tommy. Bayanin ismi Teresa Walker mı, onu söyle bana. - Tamam şef, isim de doğru. Nereden biliyorsun bunları? - Boşver Tommy sen şimdi git bayanın oturduğu taraftaki kapıyı aç ve pantolonunu indir. - Patron sen delirdin galiba. - Sen lafımı dinle Tommy... Tommy denileni yapar ve bayanın kapısını açıp pantolonunu indirir. Teresa hanım: - Yine mi alkol muayenesi. Bıktım inanin. Bu eyalette ne kadar polis varsa bana alkol muayenesi yapıyor.

Cindy ve Asım

Cindy Crawford ve Asım, bir vapur kazası neticesinde ıssız adaya düşerler. N’apsınlar, can sıkıntısından sabah akşam düzüşürler. Ancak, bir süre sonra, Asım, durumdan zevk almamaya başlar. Cindy, çıldırır. Asım’a, ne olduğunu sorar, ne isterse yapabileceğini söyler. Her türlü fantaziyle ve herşeyiyle emrine âmade olduğunu, nerede hata yaptıysa düzeltmeye çalışacağını anlatır. Asım inatla Cindy’ye "İstediğim şeyi yapabilmen mümkün değil" der. Cindy çaresizlik içinde ısrar eder ve her şeyi göze aldığını söyler. Asım, en sonunda "Bir denemeye" karar verir. Önce Cindy’nin saçlarını kısacık keser. Sonra memelerini filan örtecek biçimde ceketini giydirir. Kestiği saçlardan bıyık yapar. Cindy, ne olduğunu anlamaya çalışırken, Asım onu, mümkün olduğu kadar erkeğe benzettikten sonra kanka modunda elini Cindy’nin omzuna koyar.. ve şöyle der: "Ulan Kazım, bir aydır kimi düzüyorum, söylesem inanmazsın!"

Fırlama Çocuk Olayları

1 Küçük Asım, babaannesiyle evde yanlızdır. Ortalığı karıştırırken, babasının kondomlarını bulur ve sorar: "Babaanne, babaanne, bunlar ne işe yarıyor". Babaanne ne diyeceğini şaşırır ve şunu uydurur: "Eee, baban onları fare öldürmekte kullanıyor yavrum".. Küçük Asım cevap verir: "Yahu babaanne, allahaşkına saçmalama. Kim fareleri düzerek öldürür!"

2 Küçük Asım, babaannesiyle parka gider. Beraberce görürler ki bir köpek, bir başka köpeği düzmekte. Küçük Asım hemen sorar: "Babaanne babaanne, bunlar ne yapıyorlar." Babaanne düşünür, taşınır: "Eeee, evladım, üsttekinin bacağına diken batmış, alttaki de onu çıkarmaya çalışıyor". Küçük Asım, hüzünlenir: "Valla babaanne, bu devirde kimseye yardım etmeyeceksin, adamı böyle düzerler işte!"

3 Küçük Asım ve babaannesi, parkta oturmaya devam etmektedir. Küçük Asım merak eder: "Babaanne, babaanne, ben nasıl oldum!". Babaanne, ve la havle çekerek düşünmeye başlar, ne uydurayım diye. Tam o sırada bir leylek sürüsü üzerlerinden geçmektedir ve babaanne, klasik yöntemlere başvurmaya karar verir, leylekleri göstererek: "İşte evladım, seni bunlar getirdi." Küçük Asım cevabı yapıştırır: "Babaanne, allahaşkına saçmalama, bu kadar leyleği kim düzer?".

Üzerine Sıçınca…

Duygu Asena, yolda yürümektedir. Parkın birinde Küçük Asım’ı masum masum oynarken görür: "N’apıyorsun sen evladım?" diye sorar. Küçük Asım: "Feminist yapıyorum teyze" der. Asena, doğal olarak birtakım çamurlarla nasıl feminist yapılabildiğini merak eder. Küçük Asım anlatır: "İşte, şu çomakları şu çamurdan bedene yapıştırıyorum, otlardan saç yapıyorum, gazoz kapağından şapka, sonra üzerine sıçınca feminist oluyor!" Duygu Asena, duygulu bir kadın olarak sinirlenir ve çocuğa bir şaplak patlatır. Ertesi gün Küçük Asım’ı yine görür ve akıllanmıştır umuduyla yine sorar: "N’apıyorsun evladım?". "Feminist yapıyorum teyze".. nasıl yapıldığı konusunda da yine aynı cevabı alınca, bu sefer adamakallı döver. Bu, bir hafta boyunca böyle gider. Asena, feminist inadıyla hala Asım’a eğitim amaçlı dayaklar atmaktadır. Nihayet birgün, Küçük Asım, farklı bir cevap verir, "Erkek yapıyorum" der. Asena, büyük bir zevkle "Nasıl yapıyorsun evladım?" diye sorar. Çocuk anlatır: "İşte, şu çomakları şu çamurdan bedene yapıştırıyorum, otlardan saç yapıyorum, gazoz kapağından da şapka yapınca erkek oluyor!". Asena, merak içerisinde sorar: "Eeee, üzerine sıçmayacak mısın?". Küçük Asım, sırıtır: "Yok teyze, üzerine sıçarsam, feminist olur."

Sarışın Kadın, Sarışındır!

Asım, barda bir kadın görür. Ama ne kadın: Sarışın bir afet. Tam bir FANTA (Fuck And Never Touch Again). Kadınla bir biçimde tanışır. Ancak, kadın inat ve itinayla walkman dinlemektedir. Asım barda neden walkman dinlediğini sorar. Kadın "Walkman’ı çıkarırsam, ölürüm" der. Asım, Fesupanallah.. diye iç geçirdikten sonra "Niye?" diye sorar. Cevap aynıdır: "Walkman’ı çıkarırsam, ölürüm". Asım ısrar eder. Cevap hep aynıdır: "Walkman’ı çıkarırsam, ölürüm". İşler kızışır, mesai vakti gelir.. eve giderler. Kadın hala walkman’lidir, Asım hala ısrar eder, cevap asla değişmez. Sevişme zamanı gelir, kadın kulağında walkman, sevişir, beraberce çıldırırlar. Sevişme sonrasında, kadın uyuya kalır. Asım, müthiş bir sevinçle merakını gidermek üzere kadının kulağından walkman’i çıkarır. Kadın derin birkaç nefes aldıktan sonra boğularak ve feci biçimde can çekişerek ölür. Asım şaşkınlık ve korku içerisinde walkman’i kulağına götürür ki ne duysun: "Nefes al, nefes ver. Nefes al, nefes ver. Nefes al, nefes ver. Nefes al, nefes ver…."

Bütün Suç Adem'de

Sümerler zamanında adamın biri bir bilgeye sorar: - İnsanlar neden kuyruksuz? Bilge kişi anlatmaya başlar: "Bir zamanlar yalnız tanrı vardı, bir süre sonra tanrı Adem'i yarattı ve uzun süre beraber yaşadılar. Adem'in canı sıkılmaya basladı ve tanrıya: -Tanrım benim canım cok sıkılıyor, bana bir eğlence yarat, Tanrı Adem'in isteğini anlayışla karşılar ve: -Sana öyle bir şey vereceğim ki, bir melek kadar iyi olacak, musfik olacak, sevecen olacak, her an yardıma hazır olacak, şöyle olacak, böyle olacak diye, bildiğimiz tüm iyi nitelikleri sayarak, adı da "KADIN" olacak der. Adem bu kadar mükemmel bir şeye kavuşacağından dolayı ağzı kulaklarında dolaşmaya başlar; fakat hemen aklı başına gelir. Çünkü Tanrı bile olsa, hiç kimsenin karşılıksız birşey vermeyeceğini bilmektedir; ve tanrının yanına gidip sorar: - Tanrım, vereceğin kadın karşılığında benden ne alacaksın? - Bir kolunla bir bacağını vermelisin! - Çok fazla, bir kadın için bir bacak ve bir kol veremem. - Peki neyini verirsin? - Ancak kuyruğumu. - O zaman kaliteyi cok düşük tutarım! "

-- Erkek kirpi

Erkek kirpi sabaha karşı saç fırçasının üzerinden iner ve "Hayatta herkes yanılabilir!" der.

---- Vibrator

Acaip utangaç bir kadın bir sex-shop tan içeri girer. Binbir güçlükle satıcıya, "Şey," der: "Ben bir vibrator alacaktım." Satıcı gayet rahat, "Vibratörler karşı duvarda hanımefendi. Siz secin beğenin, ben beğendiğinizi getiririm." der. Ay kadın nasıl utangaç! Terler boşanır, kızarır, bozarır en nihayetinde, "O zaman," der, "Şu kırmızı olanı istiyorum." Satıcı derin bir nefes alıp sabırla, "Hanımefendi," der, "Vibratörler yangın tüpünün sağındakiler..."

--- Manken

Silikonlu memeli, köfte dudaklı, mini etekli tanınmış mankenlerimizden biri, yaşlı zengin bir fabrikatörü bir tenhada kıstırmış, kendisiyle evlenmesi için fabrikatörü kafaya almaya çalışmaktadır... Kız, silikonlu memelerini fabrikatörün koluna yaslarken inlercesine mırıldanır: "Düşünebiliyor musun sevgilim? Çocuklarımız benim gibi güzel, senin gibi akıllı olacaklar!" Güngörmüş fabrikatör, yapışkan mankenin kolundan kendisini zorlukla kurtarırken kızı yanıtlar: "Peki ya güzellikte bana, zekada sana benzerlerse...?"

-- Son söz İrlandalı

papaz cenaze töreninde ölen adamın oğluna sormuş: - Babanızın son sözü ne olmuştu? - Babamın son sözu olmadı, demiş delikanlı: Çünkü son nefesini verdiği ana kadar annem yanıbaşındaydı... Orospu İki tane kız cocugu sahibi aile varmış. Bir gün misafirlikte sohbete başlamışlar... -Eee, sizin kızdan n'aber? -Valla işte noolsun! Biliyorsunuz işe girdi geçen sene. Başını kaşıyacak vakti yok. İlk başlarda geceleri fazla mesai yapıyordu. Sonra hafta sonları da calışmaya başladı. Patronu cok sevmiş. Her işi ona yaptırıyormuş. Derken Ankara seyahatlari başladı. Bizimki çanta sekreter gibi patron nereye, o oraya. Sonra Paris seyahatleri filan, en sonunda bu iş böyle olmayacak dediler, patronu ona ev tuttu. Deli gibi çalışıyor evladım. Ee, peki sizinki ne alemde? -Valla bizimki de orospu oldu, ama bu kadar açık söyleyemiyoruz...

--- Francesco

Adam (Asım olabilir) uçağın kalkışını beklemektedir. Birden kabine bir afet girer. Sarışın, olgun, dolgun, beş parmak etek fakat bir buz dağı. Adamın yanına oturur. Adam "Allah!" der: "Nereye düştüm ben?" Kadın laptopunu çıkartıp başlar calışmaya. Adam fırsattan istifade "Ah!" der, "Çalışıyorsunuz?". Kadın buz gibi "Evet!" diye keser atar. Adam "Ne üzerine?" diye sorar tekrar. Kadın sıkıntılı, "Araştırma yapıyorum." der. Adam merakla, "Ne araştırması acaba?" diye sorar bu kez. Kadın yine buz gibi döner ve "Ben bir araştırma şirketindeyim ve penis üzerine araştırmalarım var." der. Adam "Tamam!" der içinden, "Tam benim konum işte." "Peki," der, "Merakımı mazur görün, neyini araştırıyorsunuz bu penisin?". Kadın: "Dünyadaki penisleri. Mesela İtalyan erkeklerininki, uzun ve ince olur, İranlılarınki ise kısa ve kalındır. Eh, madem sohbete başladık, tanışalım isterseniz, adınız neydi acaba?". Adam "Tabii tanışalım." der: "Adım, Francesco Rafsancani!"

- İtiraf

Adam ölüm döşeğinde yatmakta, karısı baş ucunda göz yaşı dökmektedir. Adam zorlukla konuşarak şunları söyler: "Bak karıcığım, ben ölmek üzereyim. Ölmeden önce sana bir itirafta bulunacağım. Seni aldattım, hem de bu evde senin yatağında." der. "Biliyorum" der kadın, "Yoksa seni niye zehirliyeyim?"

- Sarışın