
GERÇEK GEYiKLER![]()
Burada yazılanlar bizim başımızdan geçen kesinlikle gerçek hikayelerdir.
%1 Bile olsa abartı kesinlikle yoktur...
SAYFA 1
Yıl 1992: İlk
hatırlayabildiğim geyiktir.... Bir gün bir aile geldi. Ailenin
babası bizden diskette oyun aldığını ama
çalışmadığını söylüyordu. Bizde anlattığı şeylere
bakarak tabiiki sadece tahmin olarak ya disketin manyetik bant
olduğu için bozulduğunu yada bilgisayarında virüs
olabileceğini söyledik. Baba büyük bir kibirle
bilgisayarında virüs olamayacağını söyledi.
Nedeni ne imiş: Çünkü sırf virüs girmesi imkansız olsun
diye satıcı kendisine orijinal IBM marka 368 bilgisayar
satmış. (Baba 40 yaşlarındaydı)
Yıl 1998: Bir anne ile oğlu klavye
almaya geldiler. Oğlan bizim devamlı müşteri, anne ilk kez
geliyor. Bir klavye beğendiler ve anne bunun garantisi varmı
diye sordu. Biz 1 yıl garantili olduğunu söyledik. Anne öyle
garanti değil, klavyede virüs olmayacağını dair garanti
istiyordu. Çünkü
bilgisayarı satan firma klavyenin su girmesi sonucu
virüslendiğini söylemiş. Anneyi bunun yanlış olduğunu ikna
edemeyince satmamak için her şeyi yapıp kurtulduk. (Anne 40
yaşlarındaydı)
Yıl 1993: Bir gün iki
kız boş disket almaya geldiler. Çeşitleri gösterdik. Elimize
alıp bakabilirmiyiz dediler. Ellerine aldılar ve disketin demir
kapağını çekip bantı ışığa tutmaya başladılar. Ne
yaptıklarını sorduk, dersanedeki hocaları bu işlemi
yapmaları gerektiğini, eğer
ışık zor görünüyorsa disket iyi, değilse kötü olduğunu
söylemiş. Israrla dersane ve hoca ismini çok merak ederek
sorduk, Sana ne dediler...(kızlar 18 yaşlarındaydı)
Yıl 1998: Avukat bir
müşterimize komple bilgisayar satmıştık. Bir süre sonra
nedendir bilinmez bilgisayarın içindeki bütün parçaların
(ekran kartı, faxmodem, işlemci, cdrom..ve hepsinin) türkçe
kullanım klavuzlarını ısrarla istemeye başladı. Hiçbir
marka ve modelde böyle bir şey
olmadığını söyleyince ikna oldu. Bu sefer ısrarla bu
parçaların ithalatçıların telefon ve adreslerini istemeye
başladı. Çünkü onları boş bir zamanında mahkemeye
vereceğini söyledi.... (Avukat hala iyi bir müşterimiz.
Artık böyle şeyler düşünmüyor....)
Yıl 1988-2000: En çok
karşılaştığımız standart geyik. Müşteri cd veya disket
oyun alır. Aradan bir süre geçer. Ya gelir yada telefon açar
oyunun bilmem hangi bölümünü geçemediğini ve nasıl
geçeceğini sorar. Karşısına ya bir kapı ya bir köpek yada
bir silahlı çıkmıştır. Bizde bizimde bilmediğimizi
söyleriz. Müşteri şaşırır ve sinirlenir "Hem oyunu
satıyorsunuz hem de nasıl oynanacağını bilmiyorsunuz.".
Artık onları üzmemeye karar
verdik.
20$ servis parası veren çıkarsa evlerine gidip kendi yerlerine
biz o bölümü geçeceğimizi bildiriyoruz. (20$'ı duyan
nedense kaçıyor. 19$ mı yapsak acaba???)