Gezi ve İnceleme Kolu
 
 

KARAHAYIT ve DİĞERLERİ

       İşte karahayıtda bulunan bir havuzun başındayız. Hava güzel, havuzun suyu biraz soğuk... Diğer sayfalarda da bulunan fotoğrafları çeken arkadaşımla beraber ilk defa fotoğraf çekildik.... Fotoğrafı mı kim çekti?   Anlatıcam şimdi bu hikayeyi de ....
      Havuzda yüzdük güzel ve parlak güneşin altında bronzlaştık, yanımızda da makina olunca bir kare görüntümüzün olmasını istedik bu mekanda... işte herşey böyle başladı... 
      Fotoğrafta aslında iki kişi değil üç kişiyiz.... ben, Top sakallı arkadaşım (boyu benden uzun olan ühühühühü) bir de bunlar ne yapıyorlar acaba diye bakan havuzda ki dallama :)) 
      Devam edelim ayrıntılara... Ayaklarımız görünmüyor çünki arkadaşımın makinayı üzerine koyduğu masa biraz uzunmuş. Evet arkadaşım makinayı oraya koydu zamanını yarladı ve biz gördüğünüz gibi hazırol' a geçtik....
     Fotoğraftaki üçüncü tekil kişi ise bu durumu anlamamış olacak "bunlar manyak mı?" diye soruyordur heralde kendi kendine. (yada oradaki üçüncü tekil kişi, beyin gücü ile makinayı çalıştırmaya uğraşıyordur)

      Bu foyoğrafta ki ilk izlenimim genelde şu şekilde olur "ne mekan var ki çektin bu fotoğrafı"  diye 
     Ama siz öyle demeyin lütfen anlatayım da öyle karar verin oki? 
    Arkamda karahayıtın en büyük, en ünlü, en lüks oteli var (eee nolmuş) deme dinleee...

    Onun geniş bahçesi içinde (kollarımın altında görünen) havuzcuğun içinde sımsıcak akan kırmızı su var...Arkadaşıma dedimki burası fotoğraf çekilmek için iyi bir yer diye... Şimdi gelde anlat o güzel yeri... dedimki akıllı çocuğa arkamdaki kule şeklinde olan ve sıcak sular aşağıya inen yapıyı da çek diye... olmamış olmamış işte.... o tam beni öyle bir noktaya getirmişki ben ve yanımdaki beyaz topdan başka birşey görünmüyor.... içimden ben senin fotoğraflarını böyle mi çektim LLeeeeyyynn  demek geliyor yaaa ... sinir oldum :))



     Bu foto da pamukkale de çekildi ama ben bu fotoğrafı ilk önce yayınlamak istememiştim.

      Fikrimi neden değiştirdim acaba? Hııımmm biraz düşündüm de "madem fotoraflarımı ve anılarımı yayınlıyorum hepsini yayınlayayım" dedim... Objektif' lik meselesi... 

      Burası pam gezilerimi yayınladığım sayfada da belirttiğim gibi eski uygarlıklarda ki ev tipi... yaaa burası bir ev içinde tuvalet diyebileceğimiz (açıklamak bile istemiyorum) bir yer var ve iki katlı yatak sistemi var tıpkı ranza gibi... Çatısı da dahil her tarafı (göründüğü gibi) kesme kayalardan oluşuyor. Şimdi görünmese de üzerinde garip garip harfler ile yazılmış yazılar var.

      Bu fotoğrafın hikayesi aklıma gelmiyor... neden burada çekildik acaba?  Hatırladığım kadarı ile güneş batmak üzere idi... zaten bu yüzden de güneşe doğru bakamadığım için gözerim çok küçük görünmüş. Yok yok ben her zaman böyle ölü gibi bakmam ama açıkladığım gibi güneş yok mu güneş... :))

   Yüzümde hafif bir tebessüm ile yazıyorum bu yazımı. Okulda nadir fotoğraf çekilirdim aslında, bu da o nadirlerin içinde... Bu fotoğraftaki arkadaşlarım ise benim en sevdiğim yakın dostlarım. (Tabi bu kadar değil.)
    Bu fotoğrafta yer almamın nedeni de sanırım onlar... Onların yanında olmayacağımda başka kiminle fotoğraf çekileceğim. Okul müdürü ile değil heralde..!!! 
    Onları çok çok öpüyorum onlar benim canlarım... İsimlerini de saymak istiyorum... Yerde ki şirin gülüşleri ile bizlere poz verenler Zafer (beyaz gömlekli) diğeri ise okulda en çok kız arkadaşı olan Tayfun (beli olmuyor ama boyu baya uzundur) Ayakta, yanımda duran takım elbiseli ise okulun en karizmatik, aklı para, borsa, yatırım konularında çok iyi çalışan ve derslerinde de başarılı arkadaşım (muck muckss) İşte ben okulda ki halimle karşınızdayım.Okulda da ne kadar raah-hat olduğum açıkça görülüyor... Gömlek dışarda... hiç ceket giymeyen... sabahları kalkamadığım için sınıfa öğretmenden sonra giren... dersleri sallayan... karnesi berbat....ama okulun en geçinilir adamıyım (kafa dengi)
    Yanım daki ise canım arkadaşım özlem... çok şeker ve keşf edilmesi zor bir kız olması ile hayranlığımı kazanmış bir melek... Onun yanında ise sınıfın en iyisi (zeki, çalışkan vs..) aynı zamanda onur kurulu başkanı (okulun) hepsine sevgim sonsuz... ve yazamadığım diğerleri için mucuk mucukssss...
   Evim evim güzel evim... Yemyeşil, tadı ve çeşitleri ile nadide ağaçlarla çevrili olan bir evim... Evi 1999 yılında bu kare içine aldım... Bu hali ile de çook çoooook güzel ama şimdi ki hali ile bundan daha daha çekici bir görünüme sahip... Şimdiki halini de kareler içine alıp size sunacağım... Bakalım ne kadar fark varmış...
Hahahaha işte benim kardeşimmmm
İzmir'de .......... meydanında çekilen bu fotoğrafta ne kadar şirin bir kardeşe sahip olduğum açıkça görülüyor