FLÖRT
Küçük Can 7
yasındaymış, ve yaşıtı diğer çocuklar gibi oldukça
meraklı imiş.
diğer
çocuklardan flört etmekle ilgili şeyler duyuyormuş. Flörtün
ne
olduğunu ve
nasıl yapıldığını merak ediyormuş.
Bir gün annesine
gitmiş ve ona sormuş. Annesi ona açıklama yapacağına, bir
gece perdelerin
arkasına saklanıp ablasıyla erkek arkadaşını izlemesini
söylemiş.
Çocuk da öyle yapmış, ve ertesi sabah gördüğü herseli
annesine
anlatmış:
"Ablam ve
erkek arkadaşı bir sure oturup konuştular, sonra ışıkların
çoğunu
söndürdüler.
Sonra ablamı öpüp kucaklamaya başladı. Ablam kendini hasta
hissetmeye
başladı ki sürati bir tuhaf oldu. Erkek arkadaşı da onun
hasta
olduğunu
duşunmuş olmalı çünkü elini ablamın bluzunun içine sokup
doktor
gibi kalbine
bakmak istedi. Ama doktor kadar iyi değildi çünkü ablamın
kalbini bulmakta
zorluk çekiyor gibiydi.
İkisi de hasta
oluyordu, çünkü az sonra ikisi de hızlı nefes almaya ve
nefessiz kalmaya
başladılar. Obur eli üşümeye başladı ki elini ablamın
eteğinin altına
soktu. O sırada ablam divanin öteki ucuna doğru gitti. O
sırada ateşleri
çıktı. Bunun ateş olduğunu biliyorum çünkü Ablam ona
yandığını
söyledi.
Sonunda, onları
bu kadar hasta eden şeyin ne olduğunu anladım... Büyük bir
yılan nasılsa
ablamın erkek arkadaşının pantolonunun içine girmişti.
yılan
pantolonundan
dışarı fırladı ve orada yaklaşık 20 cm uzunluğunda havada
dikili kaldı.
Herceyse, kaçmasın diye onu tek eliyle yakaladı. Ablam onu
gördüğünde
gerçekten korktu. Gözleri faltaşı gibi oldu, ağzı acık
kaldı,
"Tanrım"
dedi. Ona bir de golde gördüğüm yılanları söyleseydim!
Herceyse, ablam
cesaretini topladı ve basını ısırıp kopartarak yılanı
öldürmeye
çalıştı. Birdenbire, ablam bir ses çıkardı ve yılanı
serbest
bıraktı...
Sanırım yılan da ablamı ısırdı. Sonra ablam onu iki eliyle
sıkıca
tuttu ve erkek
arkadaşı cebinden küçük bir baslık çıkarttı ve tekrar
ısırmasın diye
yılanın kafasına geçirdi. Ablam yattı ve bacaklarını
ayırdı
böylece onu
makasa alabilecekti.
Ve erkek
arkadaşı da yılanın üstüne yatarak yardim etti. yılan
direniyordu.
Ablam inlemeye
başladı, erkek arkadaşı divani kırıyordu sanki. Sanırım
yılanı
aralarında ezmeye çalışıyorlardı. Bir sure sonra ikisi de
durdu ve
derin bir nefes
aldı. Erkek arkadaşı oturdu yılanı öldürmüşlerdi.
olduğunu
biliyordum
çünkü orada öylece asili duruyordu ve içi dışına
çıkmıştı.
Ablamla erkek
arkadaşı savaştan dolayı yorgun düşmüştü ama yine de
flörte
devam ettiler.
Onu tekrar öpüp kucaklamaya başladı. Ve bir de baktım yılan
ölmemiş! Birden
ayağa kalktı ve tekrar savaşmaya başladı. Sanırım
yılanlar
kedi gibiler...
Dokuz canlılar. Bu sefer ablam ayağa kalktı ve yılanın
üstüne oturarak
onu öldürmeye çalıştı. 35 dakika uğraştıktan sonra,
sonunda
yılanı
öldürdüler. Bu sefer olduğunu biliyordum çünkü ablamın
erkek arkadaşı
onun derisini
yüzdü ve tuvalete atıp sifonu çekti."