Hüsrev ve Şirin

Nizami

 

Sana ilk verilen kadehin şarabı, diğer yüz kadeh şaraptan daha kıymetlidir.

******************************

Gence'de doğan ve yaşamını tamamlayan Nizami'nin  533 - 602 (hicri ) tarihlerinde yaşadığı düşünülmektedir.  Nizami gerek zamanında, gerek sonraki devirlerde İran edebiyatı üzerinde büyük tesir yapmış bir şahsiyettir. 

Sadi, Hafız, Cami ve Mevlana gibi büyük şairler onun tesiri altında kalmışlar, ondan fikir, mazmun ve nükteler, mısralar ve beyitler almışlardır. Türk şiirinde de; Ahmet Paşa, Ziya Paşa hatta Yahya Kemal'de Nizami'den izler bulunabilir.

Hüsrev ve Şirin 571'de yazılmıştır. Mefailün Mefailün feulün veznindedir. Takriben 6500 beyittir.

******************************

Hüsrev ve Şirin Hikayesinin Ana Hatları;

******************************

Hüsrev ve Şirin Öyküsünden Güzel Sözler

Hayatta bundan daha hoş ne olabilir ? Gül ve gül bahçesini seyretmek... kırmızı şarabı sevgili elinden içmek... Elleri, yarin gerdanına dolamak ve bir dal gibi narlara sarkmak... Bir elle cananın eteğini tutmak, bir elle de can damarını yoklamak... Bazen süzgün bir bakışla iltifat beklemek, bazen de buseye fırsat düşürmek... Bazen henüz açmış bir baharı sineye çekmek, bazen zülüfleri omuzlarına düşürmek... Bazen bir güzelin kulağına sır veya nükte söylemek, bazen gönül dertlerini dökmek... Hayat budur, fakat bu da hayatta yoktur; eğer varsa, ne yazık ki bir an içindir! 

********* 

Şarap içmek için binlerce dost bulunur, bir dostu da gam ortağı olarak sakla. 

********* 

Mademki arslanlar bu çimenzardan çeklip gittiler, artık buralarda avcılık topal tilkiye kaldı!

******************************

Hüsrev'in Ferhat ile Münazarası


Söze önce Hüsrev başladı;

- Nerelisin ?
- Aşk memleketinden!


* Orada hangi sanatla meşgul olurlar ?
* Gam alırlar, can satarlar!


- Can satmak edep dışı bir hareket değil midir?
- Aşıklar arasında buna hayret edilmez.


* Böyle hakikaten gönülden mi aşık oldun ?
* Sen 'gönülden' diyorsun, ben ise 'candan'.


- Şirin'e olan bu aşkını nasıl buluyorsun ?
- Tatlı canımdan da ileri.


* Onu her gece bir mehtap gibi rüyada görüyor musun ?
* Evet, şayet uyuyabilseydim! fakat uyku nerede!


- Onun sevgisini ne zaman gönlünden çıkaracaksın?
- Toprakta uykuya daldığım zaman!


* Şayet, onun sarayına alınırsan ne yaparsın?
* Bu başı onun ayağının altına atarım!


- Şayet senin gözünü oyarsa...
- Oysun diye öteki gözümü de ona gösteririm.


* Şayet bir kimse onu elde ederse?...
* Taş da olsa külüngü yer!


- Şayet onun tarafına bir yol bulamazsan?...
- Aya uzaktan bakılır!


* Aydan uzak kalmak doğru olmaz ki...
* Bir çılgın için aydan uzak durmak daha iyidir!


- Şayet bütün varını yoğunu isterse?...
- Böyle bir dilek de bulunmasını Allah'tan niyaz ederim!


* Ya, senin başının gitmesiyle hoşnut olacağını bilsen ne yaparsın?
* Bu borcu boynumdan hemen atarım!


- Onun sevgisini gönlünden çıkar!
- Bu, aşıkların yapamayacağı bir iştir!


* Rahatına bak, çünkü olmıyacak bir iş peşindesin!
* Rahatlık bana haramdır!


- Git, bu derde katlan!
- Cana karşı nasıl katlanılabilir?


* Sabretmek kimse için ayıp değildir.
* Şayet bu gönül sabredebilirse, gönül değildir!


- Aşk yüzünden işin sarpa sarmış!
- Aşıklıktan daha hoş hangi iş vardır ?


* Bu yolda can verme, gönlünün onunla olması kafidir.
* Sevgilisiz olan can ve gönül!..Nazarımda bunların ikisi de düşmandır!

- Onun aşkı yolunda bir kimseden korkuyor musun?
- Korku olarak onun hicran mihneti kafidir!

* Yoksa bir yatak arkadaşı mı istiyorsun?
* Değil yatak arkadaşı, ben kendimi bile istemiyorum!

- Onun güzelliğine neden aşıksın?
- Bunu, onun hayalinden başka kimse bilmez.

* Şirin'in aşkını gönlünden çıkar!
* Onun aşkı olmadan nasıl yaşayabilirim!

- O benimdir, unut artık onu!
- Biçare Ferhat bunu nasıl yapabilir?

* Eğer ben ona uzaktan bakarsam?...
* Bir ah ile ufukları yakarım.


Hüsrev, ona söz yetiştirmede aciz kalınca fazla sula sormayı uygun bulmadı.

******************************

Kaynak : "Hüsrev ve Şirin - Nizami", Türkçesi : Sabri Sevsevil, Milli Eğitim Bakanlığı, Şark Klasikleri : 60,2. Basım, 1988