AVRUPA’DA GENEL PRATİSYENLİĞİN İDARİ VE MESLEKİ GELİŞİMİ

 

Dünya sağlık örgütünün 2000’li yıllardaki genel pratisyen/Aile hekimi olarak planladıkları ana unsurlar şunlardır:

 

·        Koruyucu sağlık hizmetleri

·        Tedavi hizmetleri

·        Rehabilite edici ve destekleyici hizmetler

 

Birinci basamak hizmet sunumunu kapsayan bu türdeki hizmetin organizasyonu  o ülkenin tarihsel gelişimi,Değişik sosyal,ekonomik ve kültürel farklılaşmalarına göre belirlenmektedir.

 

Genel pratisyenlikte birinci basamak sağlık hizmetlerinin temelini oluşturmaktadır. Genel pratisyen hekimlerinin tek başına yada gurup halinde, kendi başlarına yada diğer sağlık çalışanlarıyla birlikte ekip halinde ilk başvuruda verilen hizmeti sunan ve direk olarak ulaşılabilen kişi olarak; sağlığı iyileştirici,hastalıklardan koruyucu, tedavi edici, rehabilite edici ve destekleyici sağlık hizmetlerini bir bütün olarak sunumdaki rolleri bilinmektedir.

 

Genel pratisyen hizmet sunumu açısından şu potansiyellere sahiptir:

 

·        Hastalara ulaşılabilir ve uygun hizmet verme

·        Sağlık hizmet kaynaklarının eşit olarak dağılımını sağlamak

·        Kişiye yönelik koruyucu, ayaktan tedavi ve rehabilite edici sağlık hizmetleriyle sağlık promosyonunun koordineli ve bir bütün olarak sunulması

·        İkinci basamak teknolojisinin ve ilaçların akılcı kullanılması

 

Maliyet etkinliği

 

Genel pratisyenlerin bu özellikleriyle hastanelerde uzmanlar tarafından sunulan hizmetlerin iş yükünü ve kalitesini olumlu yönde etkileyecek, temel sağlık hizmetlerinin etkili, etkin ve yüksek kaliteyle sunulmasına katkıda bulunmaktadır.

 

Genel pratisyenlik;Kişilerin sağlık ve hastalık ile ilgili problemlerde yaş , cinsiyet, ırk, sosyal sınıf ve din gibi ayırımlar yapmadan hizmet sunumunu planlar. Mümkün olan en kısa sürede ve kolayca  ulaşılabilir olmalı. Faydalanma hakkı coğrafi, kültürel, yönetimsel yada maddi engellerle sınırlı değildir. Genel pratisyenlik birincil olarak hastalık yönelimli olmaktan çok kişi yönelimlidir.

 

 Yaşamının önemli bir bölümü boyunca bireyin sağlık hizmeti ihtiyacını karşılayan ve belirli bir hastalık dönemiyle sınırlı olmayan, hasta ile hekim arasındaki uzun süreli karşılıklı kişisel ilişkiler üzerine kurulmuştur.

 

Genel pratisyenlik , kişilere fiziksel, ruhsal ve sosyal açıdan yaklaşarak sağlığı geliştirici , Hastalıklardan koruyucu, tedavi ve rehabilite edici ve destekleyici hizmetleri bir arada sunar. Rahatsızlık ve hastalık arasındaki sınır da ilgi alanındadır. Klinik açıdan kararları verirken doktor hasta ilişkisinde insani ve ahlaki  yönleri birleştiricidir.

 

Genel pratisyenlik ,kişilerin ilk başvurduklarında varolan sorunların bir çoğunun üstesinden gelebilir. Fakat gerekli olduğunda ,hastanın uzman kliniğine yada başka bir sağlık çalışanına  uygun şekilde ve zamanında sevk edilmesini sağlamalıdır. Bu gibi durumlarda , genel pratisyen aileyi var olan hizmetler ve onlardan nasıl yararlanacağı konusunda bilgilendirmeli ve hastanın alacağı tavsiye ve desteklerin koordinatörü olmalıdır. Hastalarını sağlıkla ilgili konularda, diğer sağlık ve sosyal hizmet sunanlara yönlendirerek hizmet yöneticisi gibi çalışmalıdır.

 

Genel pratisyen bireyin sağlık problemlerini ailenin durumuna,sosyal,kültürel ilişkilerine ,içinde yaşadığı ve çalıştığı çevrenin durumuna göre değerlendirir. Hastanın problemlerini , içinde bulunduğu toplumun yaşam biçimi doğrultusunda değerlendirir. Toplumda yaşayan her kesimin sağlık ihtiyaçlarından haberdar olur; yerel sağlık sorunlarını düzeltmek için diğer sektörlerle ve yardım kuruluşları ile işbirliği yapar.

 

GENEL PRATİSYENLİĞİN GELİŞİMİ İÇİN GEREKEN KOŞULLAR

 

Yüksek kalitede hizmet sunulabilmesi için gereken koşulların bazıları sağlık hizmetleri sistemlerinin yapısıyla , bazıları ise yerel düzeyde bu sistemin örgütlenmesi ile ilişkilidir.

 

A.   YAPISAL KOŞULLAR

 

·        Hekim ve hastası arasındaki karşılıklı güvene ve anlayışa dayanan sürekli ilişki , bireysel, kapsamlı ve sürekli hizmet verilmesini sağlar. Hekimlerin , kişisel yada ailesel bilgi sistemine kayıtlı olan tanımlanmış bir grup insana bakılması , zaman içerisinde ilişkinin ve hizmetin sürekliliğinin sağlanmasını kolaylaştırır.

 

Herkesin belirli bir aile hekiminin olması hastaların en temel hakkı olan doktor seçme yada doktor değiştirme hakkıyla çelişmez.

 

·        Hekimler ayırım gözetmeden çocuk, erkek, kadın ve yaşlıların sağlık problemleriyle ilgilenmelidirler.

·        Genel pratisyenlik topluma yönelik , hastalara yakın ve onlar tarafından kolayca ulaşılabilir olmalıdır.

 

B.    ÖRGÜTSEL GELİŞME

 

·         Karşılaşılan durumların sistematik , ayrıntılı , soruna yönelik olarak kayıtlarının tutulması zaman içinde devamlılığı sağlamak , hastalık evlerini tespit etmek , hasta öykülerini tam olarak oluşturmak ve hizmet sunumunda yer alan diğer sağlık çalışanlarının hizmetlerinde eşgüdümün sağlanması için önemlidir.

 

·   Kayıtlar çalışma şartları ve yaşam biçimi gibi hastalara sunulacak hizmet ile ilgili bilgileri de içermelidir . Risk altındaki hasta gruplarının tanınmasını sağlayan uygun bir kayıt sistemi olmadan ,sistemli bir şekilde koruyucu hizmetin yerine getirilmesi ve toplumun sağlık gereksinimlerinin tespit edilmesi mümkün değildir.

Kayıtlar kalite gelişimi ve verilen hizmetin denetimi için gereklidir.

 

¨      Hasta kayıtları gizli bilgiler içerir ve bilgilerin gizliliği var olan yasal düzenlemelere paralel olarak korunmalıdır. Hastalar kendileri ile ilgili kayıtlara ve bilgilere ulaşma , onları edinme hakkına sahiptirler. Ancak , hastaların herhangi bir şekilde  kendilerine olumlu bir etkisinin olacağı beklenmeyen ve ciddi bir şekilde zarar verme olasılığı olan kayıtlara ulaşmaları engellenmelidir.

 

¨      “Ekip çalışması” Sağlık hizmetlerinin eşgüdümü , genel pratisyenlerin diğer sağlık çalışanlarının eğitimi konusunda ve diğer sağlık hizmet sunucularının birinci basamak sağlık hizmetlerine nasıl ve ne kadar katkıda bulunacağı konusunda bilgiye sahip olmalarını gerektirir.

 

¨      Teşhis , tedavi ve bakım hizmetlerindeki sağlık hizmeti sunucuları ile sosyal hizmet çalışanları arasındaki işbirliği bir hasta hakkıdır. Takım çalışması , aynı bina içinde farklı odalarda veya bölümlerde  çalışan sağlık çalışanları ile sınırlı değildir. Çalışanların hep birlikte düzenli olarak toplanma , ortak amaçlar ve fikir birliğine varılmış hedefler belirleme ve bu hedeflere ulaşıp ulaşmadığını değerlendirmek için istekli olmaları gerekir.

 

¨      “Eğitim”   Temel sağlık hizmetlerinde çalışan tüm sağlık çalışanları ve tıp uzmanları , temel sağlık hizmetlerinin kendine özgü içeriği ve kavramları konularında mezuniyet öncesi , mezuniyet sonrası sürekli eğitim almalıdırlar. Genel pratisyenlerin uygun eğitimi alması bütünleşmiş ,kapsamlı hizmet verilmesi açısından çok önemlidir. Genel pratisyenlik mezuniyet öncesi programların ayrılmaz bir parçasıdır. Disipline özgü bilgileri edinmeleri ve sağlık hizmetlerinde sektörlerin tümü arasında işbirliğinin gerekliliği konusunda ihtiyaç duyulan anlayışı kazanmaları için tüm tıp öğrencilerinin genel pratisyenlikle bu dönemde tanışmaları gerekir.

¨      Mezuniyet sonrası eğitim genel pratisyen olmanın gereğidir. Bu mesleki eğitim diğer klinik uzmanlık dallarındaki uzmanlık eğitim eşdeğerinde ve birinci basamak hizmetlerine yönelik olmalıdır. Eğitilenlere daha fazla beceri kazandırmak için yeteri kadar fırsat sunulmalıdır.

 

¨      Becerilerin yenilenmesi ve tazelenmesi , hizmetin kalitesinin geliştirilmesi için sürekli tıp eğitimi (STE) ve sürekli mesleki gelişim zorunlu olması gereken önceliklerdir. STE programları , genel pratisyenliğe yönelik ve özellikle birinci basamak hizmetlerinde araştırmaya dayalı olmalıdır.

 

¨      Genel pratisyenlik değerlendirmeye açık olmalıdır, iş durumlarına bakılmaksızın , kalitenin değerlendirilmesi ve geliştirilmesi zorunludur. STE kalite güvencesi açısından önemli bir araçtır.

 

¨      Genel pratisyenliğin sağlık hizmeti sunumunda temel bileşen olduğunun kabul edilmesi için , genel pratisyenliğin akademik bir disiplin olarak tanınması temel koşuldur. Üniversitelerde olması gereken bu bölümler , genel pratisyen olarak çalışan yada ciddi bir geçmişe ve uygun akademik güvenirliğe sahip kişiler tarafından yönetilmelidir. Bunlar devamlı olarak klinik genel pratisyenliğin içinde olup diğer disiplinlerle yakın ilişki içinde olmalıdırlar.

 

¨      Bir akademik disiplin boş bir temel üzerinde kurulamaz . Kendine özgü bir bilgi birikimi yaratmak için bilimsel temele ihtiyaç duyar. Mesleki eğitim programları genel pratisyenlerin araştırmacı zihniyete sahip olmalarını sağlamalıdır. Bu araştırmalar genel pratisyenlerin karşılaştıkları sorunlarıyla ve günlük çalışma sırasında yürüttükleri klinik aktivitelerle  ilgili olmalıdır.

 

¨      Ulusal ve uluslar arası düzeylerde mesleki gereksinimleri saptamak , mesleki gelişimi iyileştirmek ve yerel girişimleri desteklemek için genel pratisyenlik mesleğinin etkin bir örgütlenmeye ihtiyaç duyduğu açıktır.

 

Genel pratisyenliğin gelişimindeki en önemli basamaklardan biri sağlık çalışanlarının , yöneticilerin , sağlık konusunda söz sahibi kişilerin geniş desteğinin ve katılımının sağlanmasıdır. Bu yaklaşım , bilgi aktarımı ve eğitimle birlikte genel pratisyenliğin özel işlevinin toplum tarafından kabul edilmesine zemin hazırlar

 
 

Webmaster:Abdullah Öner