KAMUOYUNDAN GIZLENEN NUKLEER KAZALARIN BAZILARI
 
Kamuoyundan gizlenen onemli nukleer kazalar
Istanbul Haber Servisi - Kamuoyundan gizlenen ancak Uluslararasi Atom Enerjisi Ajansi ve Greenpeace tarafindan yapilan arastirmalar sonucunda ortaya cikan 400 nukleer kazadan bazilari soyle:
* 1952 Kanada deneme reaktoru infilak etti.
* 1958 Yugoslavya: Olumle sonuclanan ilk nukleer kaza Vinca Nukleer Santrali'nda meydana geldi. Deneme reaktoru cekirdeginin asiri isinmasi sonucu bir bilim adami yasamini yitirdi.
* 3 Ocak 1961 ABD: Idaho Falls yakinlarindaki bir nukleer deneme reaktorundeki kazzada uc isci oldu.
* 11 Subat 1981 ABD: Nukleer sogutma sisteminde kullanilan yaklasik 100 bin galonluk sivinin disari sizmasi sonucunda 8 isciye radyasyon bulasti.
**25 Nisan 1981 Japonya: Bir nukleer reaktorun onarimi sirasinda 100 isci radyasyondan etkilendi.
** 6 Ocak 1986 ABD: Bir silindir dolusu nukleer maddenin yanlis isitilmasi sonucu meydana gelen patlamada 1 isci oldu, 100 isci hastaneye kaldirildi.
Cernobil'den sonra meydana gelen kazalar ise sunlar:
* 1987: Ingiltere'de gaz patlamasi.
* 1989: Istanbul Buyukcekmece Arastirma Reaktoru'nde yangin.
**1989: Ispanya'da gaz sogutmali reaktorde yangin.
* 1991: Japonya'da bir boru hattinin kopmasiyla olusan radyoaktif buhar kacagi.
* 1992'de Rusya ve 1995'te Japonya'da nukleer kazalar.
* 30 Eylul 1999: Japonya'daki Tokaimura uranyum isleme tesislerinde gerceklesen sizinti sonucu cok sayida isci ve bolge halki yuksek derecede radyasyona maruz kaldi.
 
CERNOBIL FACIASI
Ukraynalilar, facianin 14. yildonumunde hayatini kaybedenleri Kiev ve Cernobil'de torenle andi
Felaket unutulmadi
* Ukrayna Basbakani Viktor Yusenko, Batili ulkelerle yapilan gorusmeler sona erdikten sonra Cernobil Nukleer Santrali'nin kapatilma tarihinin aciklanacagini bildirdi. Yusenko, "Kapatilma tarihi uluslararasi toplumun yapacaklarina bagli" dedi.
Haber Merkezi - Cernobil Nukleer Santrali'nda 14 yil once meydana gelen patlamayla dunyanin en buyuk sivil nukleer felaketini yasayan Ukraynalilar dun felakette olen binlerce kisiyi andilar. Kiev ve Cernobil'de torenler duzenlenirken Ukrayna Cumhurbaskani Leonid Kucma da Cernobil kurbanlarinin anisina dikilen aniti ziyaret etti. Ukrayna Basbakani Viktor Yusenko Batili ulkelerle yapilan gorusmeler sona erdikten sonra Cernobil'in kapatilma tarihinin aciklanacagini bildirdi. 26 Nisan 1986'da Cernobil'de yasanan facianin etkilerinin hala devam ettigini ileri suren Karadenizli cevreciler, nukleer santrallar konusunda israrli olan hukumeti ''salim dusunmeye'' davet ettiler.
1986 yilinin 26 Nisan ayinda, saatler 01.23'u gosterirken Ukrayna'da Kiev yakinlarindaki Cernobil kasabasinda bulunan nukleer santralin dorduncu reaktoru infilak etti.. Ve patlamayla birlikte bir anda reaktor alevler icinde kaldi. Yanginin etkisiyle milyonlarca radyoaktif element atmosfere dagildi. Uzmanlara gore, Cernobil'de o gece, adeta Hirosima'ya atilan gibi 500 atom bombasi patlamisti.
Radyasyon once Ukrayna, Belarus ve Rusya'yi vurdu. Radyasyon yuklu bulutlar, fazla gecikmeden Turkiye dahil Avrupa ulkelerinin pek cogunu ziyaret etti. Resmi verilere gore, kaza sirasinda ve hemen sonra yayilan radyasyondan 31 kisi oldu. Ancak resmi olmayan veriler, felaketin zaman icinde on binlerce kisinin olumune yol actigini, 50 bin kisinin felaketten etkilendigini gosteriyor. 3.5 milyon Ukraynali, cesitli oranda radyasyona maruz kaldi.Ukraynali yetkililer, 2.3 milyar dolar yardimda bulunulmasi halinde, 1995'te G-7'ye Cernobil santralini 2000 sonuna kadar kapatacagina dair soz verdiler. Ancak 'Yediler Grubu' icinde Almanya gibi bazi ulkeler, yeni reaktor yapiminda kullanilacagi icin Kiev'e mali yardima karsi cikiyorlar. Ukrayna Basbakani Viktor Yusenko ise ancak Bati ile anlasma saglandiktan sonra santrali ne zaman kapatacaklarini aciklayacaklarini bildirdi. Yusenko, ''Tarih, uluslararasi toplumun yapacaklarina bagli'' dedi. ''Cernobil'in yalnizca Ukrayna'nin sorunu olmadigini'' soyleyen Yusenko, Ukrayna'nin cok agir bir siyasi, mali ve cevresel yukumluluk altina girdigini ve ulkesinin bu sorunlarla bas etmek icin yalniz birakilmayacagini umdugunu belirtti. Yusenko, bugune kadar ulkesinin Cernobil felaketi icin 140 milyar dolar harcadigini soyledi.
Saatli bomba
Cernobil, felaketin uzerinden 14 yil gectikten sonra da uzmanlarca ''saatli bomba'' ya benzetiliyor. Sovyet yapimi RBMK tipi 4 reaktorunden bugun sadece uc numarali reaktoru faal olan Cernobil santrali sik sik arizalaniyor. 2 numarali reaktor 1991 yilinda yangin ciktigi icin kapatildi. 1 numarali reaktor de, G-7 ile yapilan anlasma uyarinca 4 yil once kapatildi.

RBMK tipi santrallari guvenli bulmayan uzmanlar, Cernobil'deki dorduncu reaktorun kalbindeki nukleer magmanin isimasini onlemek icin uzerine dokulen 250 bin tonluk beton kalibin da eskiyip catlamaya basladigina, tabakanin cokmesinin de ihtimal dahilinde olduguna isaret ediyorlar.

Cernobil'de meydana gelen kazadan sonra binlerce cocuk sakat olarak dogmustu. Kazanin oldugu yerde yapilan anmalarda, Ukraynalilar kaybettiklerini diktikleri mumlarla andi.
 
N. ENERJIDE KIRLI POLITIKALAR PROF DR. TOLGA YARMAN YAZIYOR
Nukleer enerjide
kirli politikalar
Ihaleyi kazanacak sirketlere oneri Gelin biz bu isi devletin, dolayisiyla da halkin sirtina yikmayalim. Nukleer santrali (ceremesine katlanin), siz yapin. Hatta istiyorsaniz, gidin Akkuyu'ya kurun. Ama, iste, bir kosulla: Siz yapin, siz sigortalayin, siz isletin. Para kazanin. Olasi zararlari siz karsilayin
Turizm gelirlerimizde, psikolojik sebeplerle azalma olursa, farki siz karsilayin. Kaza olursa, zararimizi karsilamayi taahhut edin. Size ''talep guvencesi'' veremeyiz. Ancak ucuza verirseniz, elektrigi sizden aliriz. Nukleer atiklara da karismayiz.
Prof. Dr. TOLGA YARMAN
Gundemdeki ''nukleer santral ihale'' sureci; gorebilecek gozler acisindan, Turkiye'deki siyasi tezgah mekanizmasina iliskin cok ilginc ipuclarini ele vermistir. Bir defa, unsurlari icerde olsun disarda olsun, nukleer lobi bunyesindeki baski gruplarinin siyaset dunyasindaki uzantilari, artik oldukca iyi anlasilmaktadir. Dile getirilen ''millilikmis'' , ''cag atlamakmis'' , ''nukleer teknolojiymis'' , ''atom bombasiymis'' , ''uranyum ve toryum gizilimizmis'' , ''enerji tuketimimiz dunya ortalamasinin altindaymis'' , ''yoksa, karanlikta kalinirmis'' turunden gerekcelerin tumu numara. Cogunlukla gayri samimi ve bayagi ustaca ''ortulu bir siyasetin'' (saf ayartmada fevkalade basarili oldugu kusku goturmez ''nukleer mumin'' bilimcilerimizi ve burokratlarimizi miknatisladigi her durumda kesin), hin mi hin, ''uzaktan kumanda mekanizmasi'' olarak sahnelenmektedir. Ama butun su ''sozde gerekcelerin'' ustune ustune giderek, onlari teker teker, zaten vukufsuz tezgah erbabinin elinden koparip almak; takkeyi dusurmus, keli iyice gozler onune sermistir.
Dunya Bankasi'ndan uyari yazisi
Soylediklerimizi; keza ilgili demokratik kitle orgutlerimizin, basta da Elektrik Muhendisleri Odalari'nin soylediklerini; Dunya Bankasi'nin, 9 Kasim 1999'da, Enerji Bakanligi'nin en ust kademesine, hem de gayet rencide edici bir dille yazmasi; trajikomik olmak bir yana, burada ortaya koymak istedigimiz savin, samar gibi bir kanitini olusturmaktadir. Dunya Bankasi'nin, Enerji Bakanligi'nin en ust kademesine yolladigi ve bir bicimde (haliyle bakanlik ust duzey yetkililerine ragmen) basinimiza sizdirilmis olan yazi; Dunya Bankasi'nin Enerji Bakanligimiza ''elektrik sebekemizin iyilestirilmesi icin verdigi kredinin geri odenmesine'' iliskin yaptirimlarin geregini yerine getiremeyecegimizden duydugu endise cercevesinde kaleme alinmistir. Bu yazi, soz konusu cercevede, Enerji Bakanligimizin musveddevari politikalarini, bastan sona elestiri yagmuruna tutmaktadir. Buradaki, bizce en carpici nokta; Enerji Bakanligi'nin, kimi ozel elektrik ureticilerimizden yuksek fiyatla aldigi elektrigi, TEDAS'a, yani elektrik resmi dagitim kurulusumuza ucuza vermesinin, aradaki farkin ise Hazine'den, yani halkin cebinden kapatilmasinin sorgulama konusu yapilmasidir. Muthis! Enerji Bakanligi'nin, daha dogrusu, orayi bugun deruhte eden siyasi anlayisin politikasi gercekten muthis. Olana bakin! Enerji Bakanligi, halka, sozde ucuz enerji veriyor. Ama sonra gidip bunu Hazine'ye, yani son toplamda yine halka odetiyor. Enerji Bakanligi bu arada, halkin cebinden, yuksek fiyatla elektrik satin aldigi ureticileri abad ediyor. Ve bunu biz elestirmiyoruz, verdigi krediyi dogru duzgun geri alamayacagindan tedirgin oldugu icin Dunya Bankasi elestiriyor. Dunya Bankasi, bize bu cercevede, Turkiye acisindan gercekte cok incitici bir uslupla, bir dizi onlemler recetesi oneriyor.
'Imzalanmamis projelerden vazgecin'
Onlemlerin basinda ne var, biliyor musunuz? Turkiye'nin halihazirda kurulu elektrik kapasitesinde hayli bir yedek fazlasi oldugundan, anlasmasi imzalanmamis ilave projelerden sarf-i nazar edilmesi... Gercekten de, bugun kurulu kapasitemiz 26 bin megavat, yani yuvarlak olarak, 26 Keban Baraji kadar. Biz bunun en cok, o da yilda ancak bir yarim saat kadar 18'ini kullaniyoruz. Dunya Bankasi, bizim, dilimizde tuy bitercesine soyledigimizi soyluyor. ''Senin yedek fazlan var, bugun icin ilave yatirimlara ihtiyacin yok, bu asamada yeni yatirimlardan kacin!'' diyor. ''Enerji tuketimimiz dunya ortalamasinin altindaymis'' , ''yoksa, karanlikta kalinirmis'' , ''nukleer zorunluymus'' ...
Demek ki bunlar dogru degil. Kime gore? Dunya Bankasi'na gore... Ne peki bunlar? Ortulu bir siyasetin sahnelemesinde basvurulan motifler. Bakin, Dunya Bankasi daha da ileriye giderek bizimkileri uyariyor: ''Boyle gidersen, benden sana kredi yok!'' diyor. Buna karsi bizim gelistirdigimiz siyasi manevra ise oyun icinde oyun iceriyor. Enerji Bakanligi'ni bugun deruhte eden siyasi anlayis hangisi? ''Ozellerden yuksek fiyatla elektrik alma'' , yani onlari ''gozetme'' anlayisi, yani bu guclu ozellerin siyaseti. Ozeller, ''vekilleri'' ile iktidarda olarak, Dunya Bankasi'nin ihtarina ragmen, tabii tatli karlarini surdurmek isteyerek ne yapacaklar? Enerji Bakanligi'na elektrik satim fiyatlarini mi dusurecekler? Katiyen! Bu ''ver-kac'' surecek; Dunya Bankasi'ndan alinacak krediler kurursa kurusun, yine surecek! Ustelik ilave finans kaynaklari, ilave karlarla surecek.
Uyan ey milletim uyan!
Iste simdi, kendi ulkelerinde zor durumda kalmis olduklari icin, bizim disimizda bir de Ortadogu, Kuzey Afrika ve Orta Asya nukleer aslanlarina, ''showroom'' (gosteri platformu, sergi yeri) olan Turkiye'ye; kredileriyle, ancak yine de tabii (5 milyar dolar, yani bir nukleer santral kredisinin yillik yuvarlak faizi 500 milyon dolar olarak) faizdi, tahkimdi, yerli ortaklardi, ne gerekmekteyse, her turlu uluslararasi, keza yerel ticaret guvencesiyle donanmis bulunarak kosturan dev nukleer konsorsiyumlar; boyle bir asamada, alternatif finans kaynagi oldugu kadar, ilave bir kar kapisi olarak da sahnelenmis bulunuyor. Gercekten, ''master bir siyaset'' . Iste ''millilikmis'' , ''cag atlamakmis'' , ''nukleer teknolojiymis'' , ''atom bombasiymis'' , ''ulusal nukleer gizilimizmis'' , ''elektrikmis'' , butun bunlar olaganustu bir tezgah.Ust bir siyaset orkestrasyonunun ortulu motifleri. Simdi benim sunca yildir ''Enerjinin oldugu yerde siyaset vardir, cogunlukla da kirli siyaset vardir'' yolundaki sozlerim, umarim, daha iyi anlasiliyordur.
Biz kez daha belirtelim; bu satirlarin yazari, Turkiye'de nukleer enerji uretimine hic karsi olmus degildir. Ne var ki konuya o sebeple, bu sebeple, takim tutar gibi duygusal suruklenmelerle degil, mumkun mertebe yansiz yaklasilmasina, omuz vermeye titizlenmektedir. Bu cercevede bir kez daha vurgulayalim: Nukleer enerji uretimi, 1970'lerin sonlarina kadar, cogunlukla ''guvenilir'' , ''temiz'' ve ''ekonomik'' olarak tasnif ediliyordu. Bugun durum gerek vakalar itibariyla gerekse de kamuoyu nezdinde, ustelik gitgide tirmanan boyutlarda hic boyle degildir.
Guvenilir degil
''Guvenilirlik'' ogesi, malum kazalar (ozellikle, 1979 TMI-ABD ve 1986 Cernobil-Sovyetler Birligi kazalari) sebebiyle dunya kamuoyu nezdinde ciddi hasar gormustur. Bu o kadar boyledir ki, nukleer santrallari, sigorta sirketleri sigortalamaktan kacinmaktadirlar.
''Temiz olma'' ogesi de irili ufakli nukleer kazalarin yani sira bilhassa nukleer atiklarin elden nasil cikarilacagina milyar dolarlara balig olan ve yillarca suren hazirliklara ragmen, kamuoyu tepkileri nedeniyle bir turlu yakinsanamamis oldugundan yipranmistir.
''Ekonomiklik'' ogesine gelince... Gerek guvenlik onlemlerinin, kaza olasiliklarini azaltmak icin arttirilmasina bagli olarak yapilmak durumunda kalinan katmerli harcamalar... Gerek omurleri sonunda, hemen her yani radyoaktif olmus santrallarin sokum masraflarinin astari yuzunden pahaliya gelmesi... Gerekse de nukleer atiklarin elden cikarilmasinin, yine astari yuzunden pahaliya geliyor olmasi sebepleriyle, nukleer enerji uretimine iliskin ekonomiklik ogesi de oncelik belirlemede bariz bicimde gerilere dusmus olmaktadir.
Kisacasi, gerek vakalar itibariyla gerekse de kamuoyu nezdinde, nukleer enerji uretimi, evvelce tasnif edildigi ve algilandiginin tersine, ''ne cok guvenilirdir, ne cok temizdir ne de rekabette yeterince ekonomiktir'' . Bu durumda; nukleer enerji, tabii butun su soyleyegeldiklerimizin bilincinde olunarak, siyaseten savunulabilir. Ne var ki, nukleer enerji uretimi iddiasini, ulkemizde, ''Valla zorunludur, cok guvenlidir, cok temizdir, cok ucuzdur, daha iyisi yoktur, simdi derhal ve cok cok, ayrica ve cok onemli olarak ulusal nukleer savunma icin nukleer!'' diye hizli amigo ruzgarlariyla estirenlere, bizim makul bir tavsiyemiz var: Gelin biz bu isi devletin, dolayisiyla da halkin sirtina yikmayalim.
Yapin, sigortalayin, isletin, para kazanin
''Serbest pazar'' , ''serbest ekonomi'' , ''tahkim'' tamam. ''Altta kalanin cani ciksin'' , bu da tamam. Bir kosulla. Nukleer santrali (olacak o kadar degil mi), ceremesine katlanin, siz yapin. Hatta istiyorsaniz, gidin Akkuyu'ya kurun! Ama, iste, bir kosulla: ''Yapin, siz sigortalayin, siz isletin! Para kazanin! Hatta uc firma Westinghouse+Mitsubishi (ABD+Japonya), Framatom+Siemens (Fransa+Almanya), AECL (Kanada) vardi ya. -Her ucunuz de, hatta eger muhakkak ve hala daha istemekteyseniz, o da kabulumuz, Akkuyu'ya gidin, santrallarinizi yapin, sigortalayin, isletin! Para kazanin! Baslangic icin, ulkemizde uc tane nukleer santralimiz birden oluversin. Biz yalniz iki kayit koyalim:
1) Reaktorler tikir tikir calisirken dahi olsun, turizm gelirlerimizde, psikolojik sebeplerle azalma olursa, farki siz karsilayin. Bir de bolgeden gelen sebze-meyve urunlerimizin satisinda, iceride olsun, disarida olsun, reaktorler sebebiyle bir gerileme olursa, buradaki farki da siz kapatin.
2) Allah korusun, kaza olursa, zarar ziyanimizi da haliyle siz karsilamayi taahhut edin. Bu arada, Afrikali, Ortadogulu, Orta Asyali nukleerseverlere, ulkemizden istediginiz kadar cok propaganda yapin, onlari buraya davet edin, santrallarinizi gosterin. Kusura bakmayin, bir minik ayrinti daha olacak: Size ''talep guvencesi'' veremeyiz. Ancak ve ancak ucuza verirseniz, elektrigi sizden aliriz. Nukleer atiklara da karismayiz. Haydi gelin simdi; guvenilir, temiz, bilhassa da ucuz, nukleer ulusal gelecegimizi, uluslararasi malum deyimle, ''karsilikli cikar anlayisi'' icinde ve hayirlisi ile, birlikte tesis ediverelim!
 
Favorite Links
 
.

FortuneCity
Dunyada ve Turkiyede Nuklear Santraller

DUNYADA VE TURKIYEDE NUKLEER SANTRALLER
AYRINTILI GERCEKLER

TURKIYE MIMAR MUHENDIS ODALARI VE EMO NUN GORUSU
TURK MUHENDISLERININ ORTAK GORUSU

This page has been visited times.