GİRİŞ
İyi etkili fotoğraf çekebilmek için görsel yetenek
ve yaratıcılık gerekir. Fotoğrafçılığın kendini
ifade etmenin bir şeyi yorumlamanın ya da yaratılığın bir
yolu olarak gören pek çok kimse görüş
yeteneğinin öğrenilmeyeceğini sanır. Oysa herkes istekli
olduktan sonra görüş yeteneğini geliştirebilir. Her fotoğraf
şu yada bu şekilde bir çeşit soyutlamadır. Fotoğraf , tamamen
gerçekçi ve tanınabilir bir konuyu ele alsa bile, sonuçta
üç boyutlu bir sahnenin , kimyasal olarak bir dizi boyayla
işlem görmüş birkaç milimetre kalınlığındaki bir kartta
bulunan iki boyutlu görüntüsünden ibarettir
. Problemlerden biri fotoğrafçıların fotoğraf makinesini
yeterince kullanmamalarıdır. Diğer ustalıklar gibi sürekli
pratik yapılarak görmek ve fark etmek yeteneği geliştirilir.
İyi sonuç çekmek için konulara karşı sürekli gözlem halinde
olmalısınız. Işığın ve renklerin elementleri nasıl etkilediğini
anlamalısınız.
KONU ARAYIŞI
Çevremize baktığımızda fotoğraf çekmek
için birçok konu vardır. Fakat iyi fotoğraf çekebilmek için
konulara nasıl bakmak gerektiğini ve yeni görüş açılarını
görmeyi sağlamamız gerekir. Etkili fotoğraf çekmek için
sadece kuralları ve artistik eğilimleri uygulamak yeterli
değildir. Çevrenize yeni bakış açısıyla bakmalısınız.
Şekillere, formlara ışığın verdiği etkiyi görmelisiniz.
Bunu öğrenince daha seçici olursunuz. Bazı konuları
seçer bazılarını reddedersiniz.
Bir konuyu fotoğraflamak için sonsuz seçenek
vardır, bunun için fotoğrafı çekmeden önce konu etrafında
değişik görüş açılarını ve yükselişlerini araştırın. Görüntünün
karede nasıl oluştuğuna bakın.
Kompozisyon fotoğrafçının sadece kullandığı
bir araçtır.
Fotoğrafçı kompozisyon kuralları ile ışığın
etkisini, yönünü, kalitesini ; konunun yüzeyine, dokularına,
motiflerine, formuna verdiği etkiyi bilerek fotoğraf çeker.
ÇİZGİLERİ ( HATLARI KULLANMAK )
Her fotoğraf dikey, yatay, dik ve kıvrımlı
çizgilerden meydana gelir. Bu çizgileri gözde canlandırarak
fotoğrafın kompozisyonunu ve vereceği etkileri belirlersiniz.
Düz ufki çizgiler daha çok manzara fotoğraflarında
olur ve sakinlik etkisi uyandırır. Karede devam eden güçlü
dik çizgiler daha çok yüksekliği ve büyüklüğü hissettirir.
Görüş açısını değiştirerek konudaki çizgilerin yönlerini
ve etkilerini değiştirebilirsiniz. Eğer ufki olarak
bakarsanız paralel çizgiler uzağa gittikçe gözden kaybolur
ve karenin bir tarafına doğru yönelir.
DİKEYLİĞİN VURGULANMASI
Dikey çerçevelenmiş görüntüler daha güçlü
bir hareket duygusuna sahiptir ve yatay fotoğraflardan daha
canlıdır. Bu tip görüntülerde genelde ön plan ve arka plan
unsurları arasında daha iyi bir ilişki vardır.
Konunun dikey şeklini en iyi biçimde vurgulamak
için değişik çekim konumları deneyin. Örneğin konuya alçak
bir konumdan yukarı doğru bakan bir çekim açısı dikeyliği
vurgulayacağından ve perspektifin paralel çizgiler
üzerindeki etkisini daha iyi göstereceğinden , avantajınız
olabilir.
Kendinize ait bir siyah-beyaz karanlık
odaya sahip olmanın yararlarından biri de, fotoğrafı çektikten
sonra baskı sırasında *kırparak yatay bir fotoğrafı dikey
hale getirme imkanına sahip olmanızdır.
YATAYLIĞIN VURGULANMASI
Yatay çerçevelenmiş fotoğraflarda , yan
yana duran öğelerin arasında bir ilişki olduğu duygusu hâkimdir
ve genelde belirgin bir yatay hareket duygusu vardır. Ponoramik
tarz fotoğraflarda öncelikle yatay çerçeveleme tercih edilir.
Çünkü bu tür çerçeveleme manzara sahnelerinin derinliğini
ve atmosferini çok iyi yansıtır.
FOKUS YAPMAK
Bütün fotoğraf makinelerinde objektifin
pozisyonu film yüzeyine doğru şekilde ayarlanmalıdır ki,
görüntü temiz ve keskin bir şekilde oluşsun. Yani objektifin
metresini iyi ayarlamanız gerekir. Bu mesafe odak ile konunun
objektifle arasındaki mesafe ile ilgilidir. Yakın konularda
film ile objektif arasındaki mesafe büyür.
DERİN FOKUS
Nesneyi fokus yapmak ve diğer sınırı
fokus dışı bırakmak kompozisyon tiplerinden biridir. Manzara
fotoğraflarında genellikle fotoğraf makinesinin pozisyonu
daha önemlidir. Ve diyaframı kıstığınız taktirde ön cephe
ile arka cepheyi net bir şekilde tam olarak fokus yapmış
olursunuz.
VURGU İÇİN FOKUS
Fokus yapılan objektiflerin avantajlarıyla
kaydetmek istediğiniz temel konuyu net bir şekilde kaydedersiniz.
Bu şekilde sizin vurgulayacağınız konuyu belirlersiniz.
Hangi bölümleri istiyorsanız o bölümlerin detaylarını verirsiniz.
Ve bu değişik fokus yöntemlerini özellikle yakın fotoğraf
çekimlerinde kullanabilirsiniz. Çünkü objektif filmden uzak
durduğu için sadece objektifin önündeki nesne net gözükür
, diğer taraflar ise net değildir.
ETKİ İÇİN FOKUS DIŞI YAPMAK
Bazen fotoğrafın tamamı kasıtlı olarak
fokus dışı tutulur.
DEĞİŞİK FOKUS
Konuyu geniş diyafram düzenleyerek fokus yaptığınız
taktirde arka cepheden on izole etmiş olursunuz.
ÖRTÜCÜ PERDEYİ KULLANMAK
Değişik değerlerdeki örtücü perdeye sahip olan
fotoğraf makineleri ile her türlü ışık durumunda doğru ışık
pozlandırmasını yapabilirsiniz.
Bunun yanı sıra hareket eden konuyu net
veya net olmayacak şekilde kaydedebilirsiniz.
"Yavaş örtücü perde değeri" hareket halindeki
konularda flu netice verir. Konunun ne kadar hızlı
gittiği ve sizin konuya olan yakınlığınızın mesafesi veya
konunun kameraya olan yönü neticeyi etkileyen faktörlerdir.
"Hızlı örtücü perde değerleri" daha çok bütün
konuları durgun görüntüler. Bazı fotoğrafçılar en hızlı
örtücü perde değerini kullanarak fotoğraf makinesinin kımıldamasından
doğacak bulanık neticeleri önler. Fakat bu durum hareketin
özelliğini yitirmesine sebep olabilir.
DİYAFRAM KULLANIMI
Diyaframın iki önemli etkisi vardır. Birincisi
görüntü netliğini , diğeri film yüzüne düşen ışık miktarını
ayarlar. Diyafram fokus yaptığınız bölgeyi net şekilde
kaydetmenize yardımcı olur veya açık değer verdiğinizde
diyaframda sadece fokus yaptığınız konuyu net olarak kaydedersiniz.
Diyafram düşürüldükçe küçüldükçe daha geniş bir alanı net
bir şekilde görüntülersiniz. Bu alanın ismine net derinlik
denir* (Apertür).
Diyafram seçimi doğru ışıklandırma ile belirlenir
ve örtücü perde ile beraber ayarlanır.
Ayrıca fotoğrafçının net derinliği değiştirmek suretiyle
net derinliği az olan konularda dikkat sadece fokus olan
konunu üzerine yoğunlaşır.
IŞIK POZLANDIRMA DÜZENLEMESİ
Fotoğraf makinelerinde film üzerine düşen
ışığı kontrol etmenin yöntemlerinden birincisi örtücü perde
hızı ile ışıklandırma süresini belirlemek, ikincisi objektifte
bulunan diyafram ile parlaklık oranını belirlemektir.
Maksimum pozlandırma çok az ışıklarda
gerekir. Bunun için düşük yavaş örtücü perde hızı ve küçük
diyafram kullanılır. Ucuz fotoğraf makinelerinde az diyafram
değeri bulunur ve bunlar sembollerle işaretlenmiştir. Güneşli
hava ve bulutlu hava gibi. Diğer taraftan diyaframları sabittir.
Gelişmiş modellerde daha komplike örtücü perdeler
bulunur. Pek çok 35 mm'lik fotoğraf makinesinde ışığa hassas
hücre vardır ve konuya yönlendirilmiş olarak makinenin içindedir.
Bu hücre ışık değerini ölçer ve ışıklandırma
değerini örtücü perdeyi veya diyafram değerini verir.
Bazı fotoğraf makineleri ise her iki değeri de ölçer. Tek
objektifli fotoğraf makinelerinde genellikle full
otomatik olanlarında örtücü perde ve diyafram programlanarak
düzenlenirler. Fakat kişisel kontrol için sizin kendi istediğiniz
doğrultusundaki vermek için elle kontrol edilen fotoğraf
makinelerinin değişik modları vardır.
Bu modlar örtücü perde öncelikli modlar
ve diyafram öncelikli modlardır. Hangi etkiyi vermek istiyorsanız
ona göre bu modların birini kullanırsınız. Hareket halindeki
konularda örtücü perde öncelikli olmalıdır. Portrelerde
veya manzara fotoğraflarında ise net derinliği önemli olduğu
için diyafram öncelikle modlar önem taşır.
KOMPOZİSYON
Birçok fotoğrafçı dikkatini fotoğrafın ana konusu
olarak düşündüğü şeyin üstüne yoğunlaştırıp, konunun içinde
bulunduğu ortama önem vermeme hatasına düşer. Oysa konunuzu
görüntülemek için seçtiğiniz ortam, lüzumsuz bir fazlalık
değil aslında fotoğrafınızı ilginç veya benzersiz kılabilecek
bir unsurdur. Fotoğrafın formatı , pozisyonu konu
veya konuların prensipleri , görüş açısı, daha iyi fotoğraf
yapmanız için temel donelerdir.
*FORMAT
Fotoğrafta kompozisyon fotoğraf oranları
ile başlar. Kare veya dikdörtgen formatlar fiziksel yardımcılardır.
UFKİ FORMAT
Dikdörtgen fotoğrafta iki seçenek vardır.
Ufki oranlar ki,bunlar en çok natürel görünenlerdir. Çünkü
gözümüz dünyaya ufki olarak bakar. Biz genellikle fotoğrafı,
resmi soldan sağa doğru tararız fakat bu resmin içinde taşıdığı
elementlere göre de değişir. Merkezdeki bir konu hemen gözün
dikkatini çeker. Çünkü gözün hareketi resimdeki hâkim olan
yerlere daha çok önem verir. Ufki format ile portre fotoğrafları
ve grup fotoğrafları, bunun yanısıra ufki görünümlü
hareketler için idealdir. Manzara fotoğrafları da ufki format
kullanılarak çekilir.
Özellikle konuya, kareye giriş veya kareden
çıkış durumlarında çok kullanılır.
KARE FORMAT
Simetrik kare format fotoğrafı natürel
tip yazar. Burada ufki ve dikey hatlar ağırlıklı değildir.
Hem köşe merkeze doğru çeker. Bu formatta eşit ve
balanslı bir hissediş duyulur. Fakat fotoğraf kolayca hissiz
ve donuk hale gelebilir, bunun için bazı kimseler kare format
ile çalışmayı ve kompozisyon kurmayı zor olarak kabul eder.
Kare fotoğraf makinelerinin aşağıdan yukarıya doğru çevrilebilir
yapılarıda yoktur. Kare formattan dikdörtgen format elde
etmek için çerçeveleme ayırma tekrar kareleme yapılır.
Kare format fotoğraf makinesi kullanırken
fotoğraf çekimi esnasında kadrajlamanın alttan mı
üsten mi yanlardan mı yapılacağına karar verilmeli ve çekim
yapılmalıdır. Böylece kare format makinadan dikdörtgen negatif
elde etmiş olursunuz.
DİKEY FORMAT
Dikdörtgen formatı dikey hale getirerek
de kullanabilirsiniz. Göz üsten aşağıya doğru tarama yapar.
Birbirleriyle ilişkili olan objeleri mukayese eder. Uzun
fotoğraflar daha dikkat çekerler.
GÖRÜŞ AÇISI
Görüş açısı kompozisyonu kontrol etmenin
en önemli kurallarından biridir. Görüş açısını sağdan sola
aşağıdan yukarıya değiştirmek objelerin birbirleriyle olan
mesafelerinin değiştirilmesine sebep olur. Yükseklik
ve arka cephe değiştirilebilir. Ufki yüzeyler değiştirilebilir.
Görüş açısını aşağıya tuttuğunuz takdirde ufki planlar daha
çok ön cephe ağırlıklı olur. Daha yakına yanaşmak veya konudan
uzaklaşmakla çeşitli alternatifler elde edersiniz. Esas
konu etrafında bütün atmosfer değişir. Görüş açısını biraz
değiştirmeniz dahi dramatik olarak konunun biçimini
ve elementleri tamamen değiştirebilir.
FOTOĞRAFTA KONUYU YERLEŞTİRME
Fotoğrafta komposizyonu kontrol etmek,
mesafenin seçimi ve çizgileri aşağıya, yukarıya ve kenarlara
eğmek bütün karenin yerleştirilmesini etkiler. Fotoğraftaki
oranlar kolaylıkla değiştirilebilir. Gökyüzünün daha fazla
gösterilmesi veya az gösterilmesi bu değişik açıların değiştirilmesiyle
mümkün olur.
RESMİ BÖLÜMLERE AYIRMAK
Şekilde konunuzu dokuz eşit parçaya ayırmak gösterildiği
gibi en iyi pozisyondur, böylece elementleri yerleştirmede
kolay-lık sağlarsınız. Ufki ve dikey çizgiler kompozisyonun
en güçlü olduğu bölümlerdir.
KONUYU YERLEŞTİRME
Konuyu merkez dışına ve üçte bir oranında
kenara yerleştirmek daha güçlü kompozisyon etkisi verir.
Konunuzda kompozisyonu kurarken temel
konuyu merkez dışına yerleştirirseniz daha etkileyici olur.
İki eşit dikey ve iki eşit ufki çizgi düşünerek bu çizgilerin
kesiştiği yerlere konunuzu yerleştirirsiniz. Böylece daha
etkileyici kompozisyon kurmuş olursunuz.
Açık manzara fotoğraflarında ufuk temel
ayırımcı bölümdür. Denizle gök arasında veya yol ile
yan yol arasında ufki çizgiler meydana gelir. Düz
üst taraf veya yerin birleştiği bölümler ve duvar aynı etkiyi
meydana getirir.
UFKİ ÇİZGİYİ MERKEZE YERLEŞTİRMEK
Fotoğrafı karelerden ufki, merkezi bölgeye
koyarsanız resim iki eşit parçaya bölünür. Burada çeşitli
biçimler ve değerler ön plana gelir. Bazen ortadan
bölmek simetri görünümü elde etmemizi sağlar.
ALÇAK UFUK ÇİZGİSİ
Fotoğraf makinesini yukarı doğru eğerseniz
ufuk çizgisi resimde aşağıya yanaşır. Bu durumda gökyüzü
daha çok görüntü ve açıklık hissi verir. Bu şekilde
resmi basitleştirmiş olursunuz. Burada ışık tonlarına
dikkat etmelisiniz ve oranları iyi muhakeme ederek seçmelisiniz.
YÜKSEK UFUK ÇİZGİSİ
Fotoğraf makinesini aşağıya eğerek çekim
yaptığınız takdirde ufuk çizgisi karenin üst kenarına yakın
hal alır. Eşit olmayan bu bölüm derhal çeşitlilik görüntüsü
arzeder. Ön cephe konuda daha fazla ağırlık taşır.
Bunun yanı sıra size yakın elementleri ilave edebilirsiniz.
Size yakın veya uzak olan bölümler işaretlenir ve derinlik
hissi uyandırır ve gökyüzünü kesip çıkarttığınız takdirde
esas konu değişebilir.
KONTRAST
Fotoğrafçılık deyimiyle kontrast, bir
görünümdeki en parlak ve en karanlık noktaların gerektirdikleri
pozlandırma arasındaki farktır. Bu önemli bir noktadır,
çünkü filmin her iki noktadaki detayları da kaydedebilmesi
için aradaki pozlandırma farkının çok fazla olmaması gerekir.
Ancak bu farkın tam olarak kaç f-sayısı olması gerektiğini
söylemek güçtür, çünkü farklı markaların farklı hızdaki
filmleri değişik tepkiler gösterir.
Genelde ASA 200 gibi yavaş- orta hızlı
filmlerin , ASA 800 gibi daha hızlı filmlere oranla daha
geniş bir kontrast derecesini kaydedebileceğini söyleyebiliriz.
Işıklandırma kontrast ve objeleri etkileyen
yöntemdir. Parlaklıkları ve karanlıkları çeşitli tonlarda
çevrelerinden öne çıkarır. Fakat bizim bu tonlardaki
değişikliklere vereceğimiz tepkiler kişiseldir. Koyu
siyah zemin önünde duran bir renk olduğundan daha açık gözükür.
Fakat koyu bir renk açık zemin önünde daha çarpıcı durur.
AÇIK TONLARIN HÂKİM OLDUĞU DURUMLAR
Resimde açık tonlar ağırlıklı olursa buna
yüksek anahtar denir. Uçuk ton zemin önünde duran, açık
renk elbiseler giyen kişinin saçları ve görünümü hoş
ve iyimser bir intiba verir. Işık dolu manzara fotoğrafları
ve binalarda yüksek ışıklandırma yüksek anahtarla isimlendirilir.
Fotoğrafta küçük bir bölümü koyu fonda bırakmakta fayda
vardır. Böylece resmi düz görünümden kurtarmış olursunuz.
Mümkün mertebe yumuşak ışık kullanın. Bunun yanısıra yandan
yansıyan ışıklar da yüzeyleri aydınlatabilir.
KOYU TONLARIN HÂKİM OLDUĞU DURUMLAR
Yüksek anahtar ışıklandırmanın tersi ışıklandırma
ise düşük anahtar ışıklandırma şeklinde isimlendirilir.
Bu ışıklandırmada netice daha çok
dramatiktir ve gizemlilik etkisi verir. Mümkün olduğu kadar
koyu bir arka cephe seçilir. Yüksek kontrast ışıklandırma
yapılır.
ARKA ZEMİN , ARKA CEPHE
Fotoğraf çekeceğiniz konu nerede olursa olsun
görsel olarak detayları ve temel elementleri çerçeve içine
almaya özen gösterin. Sık sık son dakikada görüş açısını
değiştirerek bütün arka zemin görüntüsünü ve konuyla olan
ilişkilerini değiştirebilirsiniz.
Duruma göre eğer konu arka zeminle bütünleşiyor
ise onunla beraber fotoğrafını çekebilirsiniz. Eğer temel
konudan arka konu farklı ise fotoğraf makinesinin pozisyonunu
ve görüş açısını değiştirerek arka zemini dışarıda bırakabilirsiniz.
Diğer bir yöntem ise arka cepheyi kaldırmak
için net derinlik tekniğini kullanarak yani diyaframı açarak
arka cepheyi fokus dışı bırakabilirsiniz. Bunun yanı sıra
arka zemindeki renkler konuyu fazlasıyla etkilerler.
BALANS; DENGE
Fotoğrafta çeşitlilik olduğu kadar balans ta
olmalıdır. katı simetrik kurallardan kaçınmak ve bunu yanı
sıra bütünlük ve balansı sağlamak gerekir. Fotoğrafçı bunu
hissedişleri ile görüş açısını değiştirerek ve obje mesafesini
değiştirerek karenin içine uygun şekilde yerleştirir.
Kompozisyon neticelerini analiz ederken çeşitli blokların
ve renk tonlarının ağırlığı olduğunu görürsünüz.
Bu şekilde eksen etrafındaki her şeyin eşitçe balansı sağlanmış
olur.
TONLARI VE BİÇİMLERİ BALANS ETMEK
Resimdeki çeşitli tonlardaki elementleri ve
tonların kapsadıkları bölgeleri ağırlıklarıyla düşünmelisiniz.
Bunlar konu durumuna göre ve dereceli olarak dikkatimizi
çekerler.
Bölgesel kontrast renkler biçimler ve tonlar
konuda önemli bağlantıyı belirler. Çizgiler gözü yönlendirir
ve elementlerin önemini belirler. Resimde ağırlık
birçok faktöre bağlıdır. Bu faktörlerden bir önemlisi
de resimdeki elementlerin oranına bağlıdır.
KLASİK VE DİNAMİK BALANS
Klasik balans dikey ve ufki çizgiler merkez
ağırlıklı görüntüler ile meydana gelir.
Dinamik balansta ise,göz aktif olarak bir objeden
diğerine hareket eder. Dinamik balansta daha çok iki
element kullanılır. Bunlardan bir tanesi merkez
ağırlıklı,diğeri de onu tamamlayıcı kontür balans yapan
elementtir ve aralarındaki mesafeyi de kullanarak gösteriyi
sağlarsınız.
RENKLERİ KULLANMAK
Yaratıcı fotoğrafçılar renklere nasıl bakılması
gerektiğini bilir. Bazı renklerin harmoni halinde
olduğunu,bazı renklerin ise çatıştığını ve bunların fotoğrafta
değişik etkiler vereceğini bilir. Renkler hislerimizi
etkiler ve cisimlerin büyüklüklerinin görüntüsünü
değiştirebilir. Yani açık renk olan cisimler karede
daha büyük görünür. Konuda rengin ve hissedişlerin iki önemi
vardır. Bunlardan birincisi fiziksel etkilerin tek
renk tonu bütün kareyi hakimiyet altına alabilir.
Bunun yanı sıra bir gurup değişik renkler kabul edilebilir
veya kabul edilemez bir görüntü meydana getirebilir. Bu
da bizim renklere olan hislerimizi değiştirebilir.
Renkleri fotoğrafta uygun şekilde yerleştirmeye çalışın.
Bu da görüş açısını çeşitli halde değiştirerek ,istenen
renkleri çerçeve içine alma,istenmeyen renkleri çerçeve
dışında bırakarak uygulayabiliriz.
Bunun yanı sıra ışıklandırma çok önemlidir.
Az renkli konu fazla ışıklandırma ile çeşitli etkiler ve
görünümler meydana getirir.
RENGİN KALİTESİ
Rengi açıklarken bazı teknik terimler kullanılır.
Mesela renk tonları; renk isimleri, gözümüzün algılayabildiği
dalga boyları, mavi veya kırmızı gibi. İkinci teknik
terim ise; Renk doyumudur. Rengin saflığı ve doyumluluğudur.
Bu ise beyaz ışığın prizma ile tayflar halinde renklere
ayrılmasıdır. Pastel renkler az doyumludur.
Canlı renkler ise doygundur. Üçüncü teknik terim ise
parlaklıktır, burada rengin ne kadar ışıkla göze göründüğü
anlatılmak istenir. Renkler ışıklı günlerde daha güçlü
görünürler.
SICAK VE SOĞUK RENK TONLARI
Mavi,siyah ve yeşil soğuk,sarı,turuncu ve kırmızı
sıcak renklerdir. Eğer sıcak ve soğuk renkleri aynı
fotoğrafta gösterirseniz,soğuk renkler görüntüyü azaltır
ve sıcak renkler avantaj alıp öne geçer.
HARMONİ
Harmoni renkler ışık tayfında birbirine yakın
renklerdir. Tek hakim renk ile çeşitli tonlarda derinlik
verebilir.
ZIT RENKLER VE İLİŞKİLİ RENKLER.
Renkleri ustaca kullanarak değişik biçimlerde
ve formlarda ki görüntüleri fotoğraflayabilirsiniz.
Sadece renklerin etkisini ön plana alarak ta fotoğraflar
çekebilirsiniz. Bunu yanı sıra renk kombinasyonlu
konu olarak görsel yapıyı oluşturabilirsiniz. Diğer
bir yaklaşım ise Harmoni renkleri kısıtlamak ve sadece sessiz
renkleri tercih etmektir. Diğer bir alternatifte sadece
iki rengi esas olarak karşılıklı etkilenirliliği görüntüleyebilirsiniz.
Manzara fotoğraflarında su görüntüsünü kullanmak sükun hissi
veren bir hal alır.
KONTRAST RENKLER
Değişik renkler kompozisyonunda beraber yerleştirilirse
kontrast durumu yaratılır. Bu renkler renk tayfında
birbirlerinden uzak yerlerde bulunan renkler ise sıcak ve
soğuk renkler bold (siyah) kontrastlık verirler. En
etkileyici durumda ise doygun olan kompliment renkler veyahut
renk dairesinin zıt yerinde bulunan renkleri kullanabilirsiniz.
Önemli element ile çevresi arasında en iyi renk
kontrastlığı sağlamak için iki renk komplimentini kullanabilirsiniz
(yeşil ve Mavi).
Çelişkili renk tonları dramatik etki yaratırlar.
İZOLE RENKLER
Gri rengin hakim olduğu bir karede küçük renkli
objeler daha çarpıcı görünürler. Bu durum siyah tonlardaki
beyaz resmide daha da kendini belirgin eder. Küçük
kırmızı obje daha büyük gri renkteki obje ile denge sağlayabilir.
Buna izole renk denir. Özellikle donuk havalarda
veyahut sessiz rengin hakim olduğu havalarda kullanılır.
Göz otomatik olarak parlak renk tonlarını hemen
fark eder, bunun için renkli tonların pozisyonunu karede
dikkatli ayarlamalısınız. Mesela renkli renkli çiçeklerle
dolu bir bahçenin arkasında siyah bir arka bir zemin oluşturmak
gibi. Bu mukayesesini güzel ışığıyla aydınlanmış bir
çiçekli bahçe ile yapabilirsiniz.
İNCE RENKLER
Fotoğrafta kısıtlı renkler genellikle daha fazla
etkili olabilirler. İnce efektlerle de harmoni yaratabilirsiniz.
Sakin renklerle çok çeşitli duygular yaratabilirsiniz.
Bunlar doygunsuz tonda veya solgun tonlarda
yüksek ışınlandırma veya alçak ışınlandırma da olabilirler.
Hatta görüntü ve konular neredeyse renksiz. Beyaz renk ağırlıklı
kompozisyonlarda gri veya diğer natürel renkler fark edilir.
Puslu ışıklandırma renklerinizi ve konuyu zorlayabilirsiniz.
Tonları düşürmek için kolay yollardan bir tanesi
objektifin önüne cam kullanarak yumuşatıcı vaziyetini görmesini
sağlamaktır. Yumuşatıcılar çok çeşitlidirler, etkileri
ışığa dağıtmasına ve renkleri yumuşatmasına yardımcı olur.
RENGİ DEĞİŞTİRME
Konudaki rengi maniple ederek değiştirebilirsiniz
ve beklenmedik görüntüler elde edebilirsiniz. Bunun
için değişik filtreler kullanmak az ışıklandırmak veya çok
ışıklandırma ile veya değişik film kullanarak bu manipülasyonları
yapabilirsiniz.
FİLM
Rengin görüntülerini değiştirmenin diğer bir yöntemi ise değişik
filmler kullanmaktır. Bunun yanı sıra yanlış ışıklandırma
kaynağı kullanarak da rengin atmosferini ve etkilerini değiştirebilirsiniz.
Normal gün ışığına balans yapılmış filmde yapay ışıklandırma
kullanarak çekim yapabilirsiniz,yeşil ve kahverengimsi neticeler
elde edersiniz.
Yapay ışık için balans yapılmış filmleri gün
ışığına çekim yaparsınız mavi bir renk hakimiyeti
neticesi elde edersiniz.
IŞIĞI KULLANMAK
Işıksız fotoğraf mümkün değildir. Pek
çok fotoğrafçı ışığı kullanırken önemini anlamakta
yanılmaktadır. Bunun için pratikler yapmanız ve kendinizi
eğitmeniz gerekir. Natürel ışık ve yapay ışık farklılıklarını
anlamalısınız.
Bunun yanı sıra göz, ışık durumlarını filmden
farklı görür.
IŞIKLANDIRMA ETKİLERİ
Gölge, fotoğrafta ışık kadar etkilidir. Gölge
objelerde iki şekilde meydana gelir. Birincisi dış görünüş
olarak , ikincisi objeleri tamamen kapsayarak.
Fotoğraf çekerken ışığa önem verdiğiniz kadar
gölgelere de önem vermelisiniz. Bazen büyük bir ağacı arkanıza
alarak onun gölgesinin önünüzdeki tarlaya düşmesini sağlayabilirsiniz.
Eğer güneşi arkanıza alırsanız kendi gölgeniz de çektiğiniz
fotoğrafın içinde olur.
Gölgeler fotoğrafı rahatsız edecek şekilde olmamalıdır.
Fotoğrafın etkisini olumlu yönde arttırmalıdır.
SİLÜETLER
Siluetler kendi duruluğuyla ve dış hatlarıyla
belirgindirler. Sadece biçimleri ile gölge olarak anlam
ifade ederler. Konuyu oluşturan en temel unsurlardan birisi
şekildir. Objedeki bütün renk ve dokular ortadan
kalkmış durumdadır. Siluet objelerde bir ağacın dalları
ağaç şeklinde görünüm alır. Siluet fotoğraf çekimi yaparken
ve görüş açısını seçerken çok dikkat etmelisiniz. Görüş
açısında yapacağınız ufak bir değişiklik dramatik farklılıklar
meydana getirir.
GÜNEŞ VE KAMAŞTIRICI IŞIK
Parlak ışık kaynağına karşı direkt olarak çektiğiniz
fotoğraflarda bir parlaklık. aydınlık fotoğrafta görünür.
Eğer güneş karenin dışında ise bu parıltı içeri saçılır.
Bazen bu parıltıyla ışık renklendirilir. Bu parıltı ışığının
biçimi ve büyüklüğü kullandığınız objektifin diyafram değerine
bağlıdır. Ayrıca görüş açısını biraz değiştirdiğiniz taktirde
bu görüntü tamamen değişir. bu parlaklıktan sakınmak istiyorsanız
objektifinizi gölgeli bir yerde bulundurmalısınız. Eğer
bu parıltıyı daha da büyütmek istiyorsanız anti -flare olan,
yani cilalanmış objektif kullanarak bu işlemi yapabilirsiniz.
IŞIĞIN YÖNÜ
Işığın yönü ve kalitesi kontrast miktarını etkiler.
Kontrast, renk tonlarının farklılığıdır ve konunun biçimini
belirler.
Işık miktarı sert ise kontrast yüksektir ve
ışığın yönü konunun formuna bastırıla bilir. Vurgu için
kullanılır. Eğer konu durağan ise mevcut ışıkla en iyi alternatif
görüş açısı bulmak için çeşitli açılarını ararsınız.
En iyi üç boyutu vurgulayacak ışık durumu yan
ışıklandırmadır. Ön ışıklandırma ise ışık kameranın arkasındadır
konudaki detaylar kaybolur ve derinlik en aza indirgenir.
Işığa karşı fotoğraf çekmek yüksek kontrastlık
yaratır. Detayları azaltır, formu birleştirir ( Gün ortasında
güneşe vizörle bakmayın makinenize ve gözünüze zarar
verebilirsiniz. )
Eğer çekim için doğru açıyı saptar, en
uygun odak uzunluğunu, diyafram ayarını ve enstantane hızını
seçerseniz, bir çok ışık sorununun üstesinden rahatlıkla
gelebilirsiniz.
GÖRÜŞ AÇISI VE IŞIKLANDIRMA
Görüş açısı alternatiflerinizi her türlü konuya
uygulayabilirsiniz ve görüş açısı alternatiflerini değiştirerek
konudaki ışıklı ve gölgeli bölgeleri değiştirebilirsiniz.
Konudaki önemli noktada parlayan yüzeylerin
parlama açılarına göz önüne almalısınız.
Parlamalar koyu ve ışıklı yerlerdeki kontrastlığı
yükseltir. Dramatik etki verir veya konudaki detayları kaybettirir.
Yansıtıcı yüzeyler ışığın yönünü değiştirerek gölgeli yerleri
aydınlata bilir.
Günün değişik saatlerinde ışığın konuya geliş
açısı da neticeyi etkiler. Bazen gölgeli yerlerin kaldırılması
için yansıtıcılar kullanılabilir.
IŞIK YÖNÜ ETKİLERİ ( YAN IŞIKLANDIRMA
)
Yan ışıklandırma derinliği en iyi şekilde açığa
çıkartır. Fakat detayları baştan başa azaltır. Çünkü sert
kontrastlık vardır ve uzun yan ışıkta tek objeleri ortaya
çıkarmak zordur.
ARKA IŞIK VE KENAR IŞIKLANDIRMA
Işık daha çok konunun yanında gelirse gölgeler
fotoğrafçıya doğru olur. Eğer arka zemin tamamen parlak
ise objeler silüet olarak görünür. Objeler sadece dış hatlarıyla
siyah olarak belirir.
CEPHE IŞIKLANDIRMASI
Cephe ışıklandırmasında ışık direkt fotoğrafçının
arkasından gelir. Gölgeler konunun arkasında saklanır. Dokunun
detaylarını en aza indirir. Yüzeysel aydınlatma maxsimum
durumdadır. Üç boyutlu objeler derinlik hissini kaybeder.
Renkler parlakça ve açık şekilde kendini belli eder. Bunun
yanı sıra cephe ışığı yansıyan yüzeylerde parlaklık elde
etmekte iyidir.
IŞIK KALİTESİ
Işık kalitesi, ışık yönü ve çeşitli ışıklandırma
şekilleri fotoğrafın neticesini etkiler. Gölgeler her zaman
sert olmayabilir.
Yumuşak gölgelerle hatlarda gölge ve aydınlık
alanlarda daha kontrastlık sağlanır. Gölgenin yumuşaklığı
veya sertliği ışığın kalitesini belirler. Sert gölgeler
sert dramatik etki verir. Konunun bölümleri sert hatlarla
belirgin bir hal alır. Yumuşak ışıkta gölgeler az fark edilir.
Işık seçimi gölgeleri ve o da hissedişimizi ve fotoğrafın
yapısını etkiler. Sert ışık çalışan insan portresi için
uygun olabilir. Fakat anne ile çocuğun romantik bir
pozu için uygun değildir.
YÜKSEK ANAHTAR VE ALÇAK ANAHTAR IŞIKLANDIRMA
Pek çok konu siyah ve beyaz tonlarında dereceler
ihtiva eder. Ton sıralaması ışıklandırmayla belirginleşir.
Konudaki tonlar bazen sert şekilde bazen yavaşça
değişir. Bu yüksek anahtar ve alçak anahtar ışıklandırma
farkıdır. Konuda bu etkileri yaratmak ışıklandırma ve pozlandırma
ile mümkün olur. Mesela yüksek anahtar ışıklandırma resimde
açık tonlu konu, açık tonlu arka zeminle, önden, yumuşak
ışıklandırılmalıdır. Cephesel yumuşak ışıklandırma ile alçak
anahtar resim hafif tonlu konuların daha çok direkt ışıklandırmaya
ihtiyacı vardır. Bu teori stili lifes fotoğrafta ve portre
fotoğrafında da kullanılabilir. Bazı tip konular alçak anahtar
ışıklandırma yüksek kontrastla beraber daha fazla etkili
olabilirler. Bazı konular ise hafif renklerle düz ışıklandırma
ve daha az kontrastlıkla etkili görüntüler verir. (Bu teknik
ilk önce siyah-beyaz fotoğrafta kullanıldı. )
Bugün alçak anahtar ve yüksek anahtar ışıklandırma
daha çok *monokrom çalışmalarda kullanılmaktadır.
Diğer yandan pastel renkleri kullanarak yüksek
anahtar ışıklandırma ve koyu ince renkleri kullanarak alçak
anahtar ışıklandırma sağlamaktadır.
IŞIK VE YÜZEYLER
Dokular gerçekliği ve karakteri yansıtır. Dokuları
ortaya çıkarmak bazen yakın çalışma, bazen de geniş alanı
kapsayan çalışma gerektirebilir. Bunun yanısıra yardımcı
elementleri kullanmanın konuyu daha güçlü hale getirmeye
faydası olabilir. Dokuların ortaya çıkması için ışıklandırma
kalitesi ve ışığın yönü en önemli faktörlerdir. Bunlar en
zengin renk tonlarını vermelidirler.
Daha çok konunun arkasından gelen ışığı tercih
edersiniz. Dokular kısa ve sert gölgelerle ortaya
çıkar.
Bunu abartmak istiyorsanız satha paralel gelen
ışığı tercih edin.
YÜZEY DOKUSU
Bir görüntünün rengini ortadan kaldırdığımızda
, konunun diğer yüzeysel özellikleri daha önem kazanmaya
başlar. Çünkü yüzeyin düzgün ya da kaba oluşu konu hakkında
önemli bir görsel bilgi sağlar ve fotoğrafı daha ilgi çekici
kılar. Dahası , yüzey dokusu, fotoğrafladığınız konuya canlı
bir hava verir ve ona gerçekten uzanıp dokunmanın
nasıl bir his olacağını hayal etmenize yardımcı olur.
Işık konunuzun yüzeyine belirli bir açıdan vurduğunda,
yüzey dokusu belirginleşir. Sabahın erken saatlerinde ya
da akşama doğru alçaktan ve yandan gelen güneş ışığı buna
iyi bir örnektir. Böyle bir durumda konunun yüzeyindeki
çıkıntılar aydınlanırken oluşan gölgeler sonucu çukurlar
karanlıkta kalır. Bu tür bir aydınlatma yakın plan
çekimlerinde konunuzun yüzeyinde üç boyutlu bir hava verir.
MEVCUT IŞIĞI KULLANMAK
Mevcut ışık terimi biraz karışık gibi gelebilir.
Olan her ışık mevcut ışık gibi düşünülebilir. Buradaki fark
natürel ışık ile insanın yaptığı ışık arasındaki farktır.
Sıradan her günkü ışıklandırma nostaljik kalite taşıyabilir.
Mesela parlayan kamp ateşi veya evden sızan
pencere ışığı gibi. Biz bunları çevremizde gözleriz. Fakat
fotoğraf olarak nekadar farklı netice ve etki verebileceklerini
önemsemeyiz. Sabah güneşinin perde aralığından
etrafa saçılması veyahut bir bardaktan yansıyan ışık da
mevcut ışıktır. Biz bunların fotoğrafik olarak nekadar
farklı etkileyici etki vereceğini fark edersek fotoğrafik
anlatımları daha iyi yönlendiririz .
DOĞAL IŞIKTA ÇIPLAK FİGÜR
Çıplak figür çekimi konusunda becerilerini denemek
isteyen fotoğrafçıların genelde çalışmak için düşündükleri
ilk yer bir stüdyodur. Stüdyonun iki büyük avantajı
vardır. Birincisi,ışıklandırmanın kontrolü sizdedir,ikincisi
kimse sizi rahatsız edemez.
Daha az kontrol edilebilir olsa da doğal ışığın
stüdyo ışığına göre önemli bir avantajı vardır. Doğal ışık,koşullarını
önceden tahmin etmek güç olduğu için çekim atmosferinize
her an değişik bir ruh,farklı bir hava katabilir.
Rahatsız edilmeyeceğiniz bir dış mekanda,sabahın
yumuşak ışığından gün batımının görkemli kızıllığına kadar
çok farklı ışık ortamlarından yararlanabilirsiniz. İç mekanlarda,ışığın
dolaylı olarak girdiği bir odada daha az kontrast sorunu
yaşarsınız,ancak kontrast ille de kaçınılması gereken bir
durum değildir.
GÖRÜNTÜDEKİ GREN
Bir film şeridinin ( yada fotoğraf kartının)
emülsiyonu gümüş tuzu olarak bilinen ışığa duyarlı
grenlerden (minik taneciklerden) meydana gelmiştir meydana
gelmiştir. İşte. Filmin üzerindeki negatif görüntü
(veya fotoğraf kartının üzerindeki pozitif görüntü) bu grenlerin
yapısında meydana gelen kimyasal değişiklikler sonucu oluşur.
ISO 125'e kadar olan yavaş filmlerde grenler
küçük ve çok yoğundur. Bunun sonucu olarak negatif
belirli bir ölçüye kadar büyütüp basıldığında bu tanecikleri
göremezsiniz. Bu çeşit bir sonuç ince - grenli olarak
tanımlanır. ISO 800 ve üzerindeki hızlı filmlerin
emülsiyon tabakaları ise iri gümüş tuzu grenlerinden
oluşmaktadır. İri grenlerin yüzeyleri daha geniştir
bu nedenle ışığa daha duyarlıdırlar. Ancak böyle filmler
büyütülerek basıldıklarında bu grenler belirgin şekilde
ortaya çıkar. Yine de günümüzde sorun fazla yaşanmamaktır.
Grenlerin ortaya çıkması her zaman olumsuz bir durum olarak
görülmez. Bazen grenleri iyice ortaya çıkarmak için
özel kimyasal maddeler kullanılır ya da yavaş hızdaki
bir filmin sadece ufak bir bölümü iyice büyütülerek grenli
yapısı özellikle belirtilir. Genelde açık tonlu alanlardaki
grenler daha belirgin olur.
DEĞİŞİK KONULARIN FOTOĞRAFINI ÇEKMEK
Fotoğrafını çekmek istediğiniz her konunun kendine
ait özellikleri vardır ve her biri ayrı ayrı özenle çalışmak
isteyen durumlar gerektirir. Bazı konular için özellikle
bazı fotoğraf yardımcı malzemeleri gerekir; geniş açı objektif,panoramik
objektif veya telefoto objektifler gibi. Portre çekimi gibi
çekimlerde sizin kişisel davranışlarınızın çok büyük etkisi
vardır. Diğer konular vahşi yaşam fotoğraflamasında ise
sizin sabrınız ve o anı en iyi şekilde yakalamanız önemlidir.
NATÜREL DÜNYA
Çevreyi görüntülemek istediğiniz taktirde; ışıklandırma,kompozisyon
ve görüş açısı bilgilerine sahip olunması gerekir.
MANZARA FOTOĞRAFLARI
Manzara fotoğrafçılığı,sadece kırsal alan çekimleriyle
sınırlı kalmayan çok geniş kapsamlı bir konudur.
Etkili manzara fotoğrafı çekmek için gözünüzün ışığa olan
hassaslığını geliştirmelisiniz. Havanın durumu , mevsimin
önemi mesafe ve görüş açısı kompozisyonu etkileyen en önemli
faktörlerdir. Pusluluk ve duman renklilik konuyu sakin hale
getirir ve gizemlilik duygusu yaratır. Fırtınalar dramatik
olarak ışığı değiştirir. Ayrıca görüntüyü çekmeden önce
havanın değişik zamanlardaki ışık durumunu gözlemelisiniz.
Hava durumu hızlı değişiyorsa sizinde hızlı çalışmanız gerekir.
Manzara görüntüsü sezonun durumuna göre değişir. Bazen ışık
özellikle yılın birkaç gününde etkili bir şekilde görüntüye
gelir. Günün en uzun , en kısa olduğu zamanlar gibi. Renkler
ve renk tonları ışıklandırmaya bağlıdır.
Görüş açısı manzara fotoğraflarında kompozisyon
için en önemli elementtir. Aynı manzara değişik görüş açılarından
baktığınız taktirde renklerin ışık yönünün ve biçiminin
dramatik olarak değiştiğini görürsünüz.
ÖN PLANIN İLGİ ÇEKİCİLİĞİ
Fotoğrafta yapılacak keşif gezisinin başlangıç
noktası olarak ön plan çok önemli iki rol oynar. Birincisi,
ön plan seyirciyi fotoğrafın içine çeken bir yem olarak
kullanılabilir. İkincisi, ön plan, içinden görüntünün kalan
kısmına bakılan bir çerçeve olarak kullanılabilir.
Kompozisyonunuzu oluşturma aşamasında fotoğraf
makinesinin vizöründeki görüntüyü temel alırsanız bu tür
efektleri fazla zorlanmadan öğrenebilirsiniz.
DÜŞÜK IŞIK DÜZEYLERİ
Sisli bir manzara görüntüsü yakalamak
istiyorsanız, çekim için güneşin henüz toprağı ısıtmaya
fırsat bulamadığı sabahın erken saatlerini seçin. Bu tip
ışığın oluşturduğu atmosfer muhteşem görüntüler verir. Ancak
pozlamanızı çok dikkatli yapmanız gerekir. Yoksa temiz,
beyaz tonların yer almadığı çamur gibi bir görüntü çıkar.
Poz ayarı konusunda bir tereddüte düşerseniz gölgeli alanlarda
ölçüm yapın.
DRAMATİZE ETMEK
Siyah-beyaz ortam, fotoğrafları dramatize etmek
için idealdir. Bir manzara, çıplak gözle bakıldığında rengarenktir:farklı
tonlarda yeşiller, gökyüzünün mavisi, çiçeklerin ve kuşların
renkleri görüntüye egemendir. Tüm bu renkleri görüntüden
çıkartırsanız dünya birdenbire basitleşir, siyahtan beyaza
doğru değişen bir gri ton skalasına dönüşür.
Böyle bir etki yaratmada film hızı önemli bir
rol oynayabilir. Hızlı ISO'lu bir filmin vereceği daha grenli
sonuç bir alacakaranlık manzarasına daha dramatik bir hava
katacaktır.
İDEAL MANZARA
Hepimizin kafasında insan ve doğanın uyum içinde
yer aldığı ideal bir manzara hayali vardır. Böyle bir manzarayı
bulduğunuzda işin en zor kısmını manzaradan renkleri çekip
almak ve siyah beyaz arasındaki tonları kullanarak o yerin
ruhunu yansıtan çarpıcı görüntüler elde etmektir.
KOMPOZİSYON
Manzara çekimlerinin çoğunda kompozisyon belirgin
bir öğenin etrafında kuruludur. Fotoğraf makinesini rasgele
bir şekilde doğrultarak çektiğiniz görüntüler sizi genellikle
hayal kırıklığına uğratacaktır. Ana ilgi odağınızı belirledikten
sonra değişik çevrelerle denemeler yapın, zum kullanıyorsanız
odak uzaklığını ayarlayın yada sabit odaklı objektif kullanıyorsanız
fotoğraf makinesinin konumunu değiştirin. Her değişiklikte
ana konuyla fotoğrafın diğer unsurları arasındaki görsel
ilişkinin nasıl değiştiğine dikkat edin.
Doğal ışıkla çekilen tüm fotoğraflarda olduğu
gibi, burada da çekimi günün hangi saatinde yaptığınız son
derece önemlidir. Genelde manzara çekmeye en uygun ışık,
sabah ve akşam saatlerindeki ışıktır. Bu zamanlardaki aydınlatma
düzeyi öğle saatlerine oranla daha düşük olsa da doğrudan
gelen ışığın oluşturduğu etki mükemmeldir. Biçim ve derinlik
duygusu güneşin tam tepede olduğu öğle vakitlerinde bozulurken,
güneş ışığının alçaktan geldiği sabah ve akşam üstü vaktinde
güçlenir.
ROMANTİK MANZARALAR
Uygulayabileceğiniz en iyi yöntem , kompozisyonu
etrafına kurabileceğiniz özel bir odak noktase aramaktır.
Bu yöntem, deklanşöre rastgele basmaktan her zaman daha
iyi sonuç verir. Size cazip gelen sahnenin özelliklerini
inceleyin, bu sahneyi cazip kılan ana bileşenlerin
neler olduğunu düşünün ve sahneyi çerçevelerken bu bileşenlerin
de belirgin bir şekilde görüldüğünden emin olun. Sizi cezbeden
şey ne ise-ki bu bir ağaca vuran ışığın yarattığı
ışıklı ve gölgeli şekiller ya da dökülmüş yapraklardan
oluşan örtünün meydana getirdiği doku olabilir- onu zihninizde
en ön sıraya koymazsanız o sahneyi fotoğrafa yansıtmakta
zorluk çekersiniz.
MANZARA FOTOĞRAFLARINDA İNSANLAR
Bir insanın ortalama boyu belli olduğu için,
bir kıyaslama yaparak, birlikte çekildiği manzaranın boyutlarını
kestirebilirsiniz. Bunun için insan figürünün fotoğrafın
ana konusu olması ya da özellikle göze çarpacak şekilde
görüntülenmesi gerekmez.
MANZARA FOTOĞRAFLARINDA BİNALAR
Başarılı mimari fotoğraf çekimleri için konuyu
hayata uygulamalısınız. Formları, dokuları ve düzenlemesi
ile insanlarla olan ilişkilerini vurgulamalısınız . Kendi
bahçeleri ve arazileri olan binalar genellikle belirli bir
bakış açısından çok iyi görünecek şekilde tasarlanmışlardır.
Örneğin, araziyi çevreleyen bitki örtüsü içinde yer alan
bir açıklık sizin en iyi çekim açınızı bulmanızı sağlayabilir
ya da iki yanı ağaçlarla kaplı bir yol gözümüzü doğal olarak
yolun ucundaki eve doğru yönlendirebilir.
Kullanılacak objektif çekim mesafesi kadar binanın
boyutlarına ve görüntülenecek arazinin büyüklüğüne göre
de değişiklik gösterir. Yakından kullanılan geniş-açılı
bir objektif , küçük mekânları daha büyük ve daha geniş
gösterir; daha uzaktan kullanılan bir tele objektif ise
binanın, yakınlardaki tepelerin , ağaçların ve diğer
öğelerin daha bütünleşmiş olarak görünmesini sağlar.
MİMARİ FOTOĞRAFLAR
Mimari fotoğrafçılığın konusuna malikâneler
, katedraller ve cami gibi büyük yapıların yanı sıra küçük
dükkanlar , eski bina iskeletleri , detaylar ve uzak ülkelere
ait aşina olmadığımız yapılarda girer.
ZAMAN FAKTÖRÜ
Konuya vuran gün ışığının yönü önemlidir, bu
da zamana ve güneşin konumuna göre değişir. Önden ve yukarıdan
gelen ışık , kontrastları yumuşatır,binanın tüm bölümlerini
benzer tonlarda aydınlatır ve böylelikle derinlik
duygusunu azaltır. Yandan gelen ışık ise binanın bazı bölümlerini
aydınlatırken bazı bölümlerini gölgede bırakır. Aydınlık
ve karanlık alanlar arasındaki kontrast binanın dış yüzeyindeki
dokuları daha belirgin hala getirir ve binanın görünüşüne
genelde daha ilginç bir yorum katar.
Rasgele bir açıyla çelim yapmak yerine binanın
çevresinde dolaşarak uygun çekim açıları araştırmaya zaman
ayırın. Işık binanın cephesinde iyi olmasa bile yan veya
arka tarafında mükemmel olabilir.
OBJEKTİFİN VE MAKİNE KONUMUNUN SEÇİMİ
Genel olarak, konunun uzmanı olmayanların mimari
fotoğrafçılık için yararlanabileceği en kullanışlı objektif
yaklaşık 28-70 mm'lik (35 mm'lik makineler için) bir
zumdur. Bu zum'u geniş açı ayarıyla kullanarak büyük
bir binayı fazla uzaklaşmadan bile bütünüyle görüntüleyebilirsiniz;
ancak köşelerde biçim bozulmaları görülebilir. Zum'un teleobjektif
ayarıda kullanışlıdır. Fotoğrafın konusu olan nesneleri
aşırı derecede sıkıştırmaz ve ulaşılması zor yada yukarıda
bulunan küçük ayrıntıları görüntülemek için yeterlidir.
Geniş açılı bir objektifle yüksek bir binanın
tepesi, tabanına yakın bir yerden, makine yukarı kaldırılarak
görüntülendiğinde aşırı perspektif olarak adlandırılan bir
etki oluşur. Etkileyici olsalar da bu tür çekimlerde yapılar
arkaya doğru devrilecekmiş gibi görünürler. İçindeki mercek
merkez dışına kaydırılabilecek şekilde düzenlenmiş olan
persperktif kontrolü bir objektifle(PC) bu sorun ortadan
kaldırılabilir.
İÇ MEKÂNLAR
İç mimariyi fotoğraflamak için sehpa gereklidir
ve yandan geniş objektif faydalıdır. Burada objektifi dik
tutmak önemlidir. Perspektif kontrollü objektifler de gerekebilir.
Özellikle duvar duvar detaylarında ve pencere aralarında
ışıklandırma çok önemlidir .
Geniş bir iç mekânda pencereden içeri giren
ışığın ulaşamadığı yerlerde büyük gölgeli alanlar oluşabilir,
bu nedenle tüm mekânı bir kareye sığdırmak yerine iyi aydınlatılmış
detaylara odaklanmanızı öneririm.
Küçük mekânlarda aydınlatma, geniş mekânlara
oranla daha az sorun yaratır. Pencereden gelen kontrastlı
ışık yer yer karanlık alanların oluşmasına neden olsa bile
, bu alanlar küçük bir flaş veya bir ya da iki reflektör
kullanılarak aydınlatılabilir. Siyah-Beyaz film kullandığınız
için renk ısısı farklılıklarından korkmadan oda ışıklarını
da açıp genel ışıklandırma düzeyini arttırabilirsiniz.
ÇİÇEKLER VE BAHÇELER
Pek çok kimsenin bahçesi vardır. Fakat bunu
fotoğrafta en olumlu şekilde kullanmak yoluna pek gidilmez.
Bahçeler bitli ve çiçek fotoğrafları için ideal yerlerdir.
Bahçeler bitki ve çiçek fotoğrafları için ideal yerlerdir.
Ayrıca vahşi hayat görüntüsü vermeniz için çok elverişlidir.
CLOSE-UP FOTOĞRAF BİTKİLER
Close-up* fotoğraflarında en önemli nokta görüntüyü
yeterince ve memnun edici şekilde büyütebilmektir, bunun
yanı sıra net derinliği fazla tutabilmektedir. Karışık arka
cephelerden kaçınmak . Tek objektifli refleks fotoğraf makinelerinde
close-up aksesuarları ile *extenşin tüp veya körük ile bu
işlemi yapabilirsiniz. Makro objektifler en kullanışlılarıdır.
Refleks olmayan fotoğraf makinelerinde close-up objektif
ile destekleyici kullanmanız gerekir.
İNSANLAR
İnsanlar fotoğrafçıların için en fazla tercih
edilen konuların başında gelir.
PORTRELER
Portrede fotoğrafçı fotoğraf çekerken
kişinin en etkileyici karakteristik yapısını vurgulamayı
amaçlar. Tanısak da tanımasak da fotoğraf konumuzu oluşturan
kişinin yüzünü inceler , gözlerindeki ifadeden , yüzündeki
anlamdan duygularını, karakterlerini , güdülerini kavramaya
çaba gösteririz. Bunları rahat bir atmosferde
yapması gerekir.
Kısa telefata objektifler portreler için genellikle
kullanılan objektiflerdir. 35 mm'lik fotoğraf makineleri
için 100 mm'lik veya 135 mm'lik objektifler kareyi tam olarak
portrenin kafasıyla doldurabilir. Sehpa kullanmak teknik
olarak gereklidir. Dolayısıyla sehpa kullanarak fotoğrafçı
her zaman fotoğrafçı vizörden bakmak durumunda kalmaz. Bu
daha natürel ve doğal şekilde görüntülemesine yardım eder.
Portre çekiminde içeride ve dışarıda veya stüdyoda olsun
çevre direkt olarak konuyu etkiler. Göz hizası ne
iyi görüş açılarındandır. Fakat flu yönün tamamı belki simetrik
bir intiba verir. Genellikle 2/3 oranında portreye yer vermelidir
ki, daha ilginç olur. Diğer önemli nokta portrenin ışıklandırmasıdır.
Pek çok fotoğrafçı mümkün mertebe basit ışıklandırmayı
ve mevcut ışığı kullanmayı amaçlar.
ÇALIŞMA ORTAMINDA İNSANLAR
İnsanlar işyerinde, kendi rutin işleri ve görevleri
ile meşgulken fotoğraf makinesinin varlığını unuturlar ya
da önem vermezler. Bu durumdan yararlanarak bu kişileri
rahat ve doğal halleriyle görüntüleyebiliriz. Buradaki önemli
nokta kişiyi yaptığı aktivite ile beraber bütün görüntüyü
sağlamaktır, görüntülemektir .
Çekimi yapacağınız yer konusundaki gerekli bilgilere
sahipseniz, ne tür objektif ve hangi hızda film kullanmanız
gerektiğine önceden karar verebilirsiniz.
ÇIPLAK FOTOĞRAFLAR
Pek çok insan fotoğraf çekmeyi zor bir konu
olarak bilir, kabul eder. Bunun pek çok çeşitli ele alma
biçimi vardır. Kişisel ve çelişkili, erotik ,romantik ,çarpıcı
görüntülerle konuyu belki yeni formlara koyabilirsiniz.
Vücudun belli bölgelerini izole ederek manzara fotoğrafı
gibi abstrakt biçimde görüntüleyebilirsiniz. (Sırt, omuz,
eller gibi. )
Fotoğrafçılar modeli herşeyden evvel rahatlatmalıdırlar
ve modelle beraber arkadaşlık kurarak çalışmalarını sürdürmeye
gayret etmelidirler. Bütün modeller kendilerini değerli
hissederler ve özellikle fotoğrafçı modelde kendine olan
güvenini arttıracak hissedişler meydana getirmelidirler.
Yumuşak direkt gün ışıkları vücudun çevre formunu ortaya
koyar. Eğer silüet çalışmak veya cilt tonu çalışmak istemiyorsanız.
ELLER VE AYAKLAR
Yüzün dışında belki de insan vücudunun
en anlamlı , en ifade yüklü bölümü ellerdir. El hareketleri
, jestler ve kişinin heyecanlı ya da sakin olmasına göre
ellerin değişen duruşu iletişimin önemli bir parçasıdır.
Sadece el ve ayakları konu alan portreler çekmek , fazla
görülmeyen bir yaklaşımdır. Üstelik eller ve ayaklar insanların
karakteri ve yaşamı hakkında bir yüz kadar bilgi verebilirler.
Nasıl bir yaşam sürdüğünüz âdete ellerimizde
, derimizde tırnaklarımızın durumunda çizgilerde ve kırışıklıklarda
yazılıdır. Yakından bakıldığında eller insanların yaşamlarının
haritaları gibidir.
Ayaklar vücudun en çok ihmal edilen parçasıdır.
Genelde çorap ve ayakkabılar içinde gizlidirler, çıplak
ve çevreden yalıtılmış halde fotoğraflandıklarında çok ilgi
çekici , soyut görüntüler elde edilebilir.
ÇIPLAK ERKEK FİGÜRÜ
Siyah beyaz filmin ton dereceleri,kadın figürlerinin
yuvarlak hatlarını zarif dokusal özelliklerini ortaya çıkarabildiği
gibi genellikle çıplak figür fotoğrafçılığında ihmal edilen
erkek vücudunun zarafetini gücünü de vurgulayabilir.
IŞILANDIRMA
İnsan figürünü fotoğraflamak için kullanılabilecek
en uygun ışık yandan gelen yayılmış ışıktır. Işık
kaynağı pencereden gelen güneş ışığı,flaş veya tungten ışık
yada bunların bir karışı olabilir. Portre çekimlerinde
yandan ışıklandırmanın bir özelliği derini dokusunu vurgulamasıdır.
Bu erkeklerle yapılan çekimlerde kadınlara oranla daha kaba
olan deri dokularını ön plana çıkmasını sağlar. Ayrıca
çoğu zaman çıplak erkek figürlerinde kadın modeller de kullanılandan
daha yüksek kontrast oranları iyi sonuç verir. Bu
ışıklandırmanın daha basit olacağı anlamına gelir,çünkü
destekleyici ışık yada reflektör kullanmanıza gerek
kalmaz.
Modelinizi yönlendirerek,vücudundaki belli kas
guruplarını gösterecek şekilde poz verilmesini sağlayabilirsiniz.
doğru bir objektif ve çerçeveleme kullanarak bu kaslı bölümleri
vücudunun diğer bölümlerinden ayırabilir ve çok ilginç yarı-soyut
görüntüler elde edebilirsiniz.
İNSAN BİÇİMİ
Çıplak figür fotoğrafları,modelini aydınlatma
ve poz verdirme biçiminize göre,anatomik bir belgeselliğe
sahip olabileceği gibi biçim, doku , şekil ve desen gibi
soyut unsurları veya belirli duyguları da vurgulayabilir.
IŞIK EFEKTLERİ
Doğrudan gelen güneş ışığının oluşturduğu aşırı
kontrast, normal portrelerde sorun yarattığı halde , insan
bedeniyle yapılan çekimlerde avantaj sağlayabilir. Bu tür
bir aydınlatma sonucu gölgeli alanlarda ayrıntıların
kaybolması daha soyut etkilere ulaşılmasına ulaşılmasına
yardımcı olur. Bu tür etkiler , yakından çekim, teleobjektif
kullanımı ya da figüran çeşitli bölümlerinin, baskı sırasında
kırpılmasıyla daha da güçlenir.
Ancak, eğer tonlar arasında yumuşak geçişler
elde etmek istiyorsanız bir reflektör , bir flaş ya
da ayarlanabilir masa lambası kullanarak konunuzun belirli
bölümlerinde kontrastı azaltabilirsiniz.
Daha genel ve yumuşak bir aydınlatma yaratmanın
bir başka yolu da pencereyi tül perde ya da mulaj kağıdı
örterek odaya giren ışığı yaymak ve dağıtmaktır.
SOYUT ÇIPLAK FOTOĞRAFLARI
Konuya çok yaklaşıp belli bölümlerinin fotoğraf
karesini tamamen doldurmasını sağlamak insan vücudunu sonsuz
görsel olanaklar sunan bir manzaraya dönüştürür.
Vurgulamak istediğiniz en önemli özellikler
detayın dış hatları, biçimi ve yüzey özellikleri olacaktır.
Bu amaçla kullanacağınız ışık açısı, modele paralel gelecek
bir doğrultuyla 70o lik bir açı yapacak bir doğrultu
arasında olmalıdır.
Komposizyonu planlerken fotoğraf makinesinin
vizöründen sürekli bakarak objektiften konunun nasıl göründüğünü
kontrol edin. Konuya sadece çıplak gözle bakarsanız, fotoğrafta
çıkmayacak bir sürü detayı da görmek zorunda kalırsınız.
BEBEKLER VE ÇOCUKLAR
Bebekleri fotoğraflarken kareyi tam olarak doldurmaya
dikkat edin. Bunun için 85. mm'lik veya 135 mm'lik objektifler
veya standart objektiflerle yakın çekim yapmak uygundur.
Net derinlik minimum ve fokus doğru yapılmalı . Küçük
bebek için yastık ve onu taşıyıcı kendi eşyalarından kullanmak
gerekir. Çocukların ruh halleri çok değişkendir, bu yüzden
her an tetikte olun. Sadece mutlu anlarını çekmeyin, üzgün
anları da çok şey anlatır . Bebeği oynarken veya yemek yerken
görüntülemek hoştur. Karışık arka zeminden kaçının.
Yumuşak ışıklandırma içerde natürel ışıkta pencereden veya
flaş kullanılarak yapılan çekimler iyi netice verir. Dışarıda
puslu havalarda hoş ışıklandırma durumu olur. Orta hızda
ISO 125 film kullanılarak pozlandırma olarak 1/125 sn.
veya flaş hızı örtücü perdesini kullanabilirsiniz. Bebekler
durmadan hareket eden konulardır. Bunun için fotoğraf makinenizi
her an çekmeye hazır şekilde bulundurmalısınız. Fotoğraflamak
için harika konulardır. Çocuklar için alçak görüş açısını
tercih etmelisiniz. Çünkü yetişkin insan boyundan baktığımız
takdirde deformasyonlar meydana gelir. Çocuk portresi çekmek
için makinenizi elinizde sürekli taşımalısınız ve hareketlerini
sürekli izlemelisiniz. İstediğiniz anı yakaladığınız
zaman deklanşöre basmalısınız. Büyük çocuklar daha
bilinçli hareket edebilir. Onları oyuna veya çocuğun dikkatini
bir şeye çektiğinde fotoğraflamaya çalışın.
HAREKET VE HAREKETLİ KONU ÇEKİMLERİ
Hareketin ve hareketli konuların fotoğrafını
çekerken en önemli makine kontrolünüz enstantene hızı ayarıdır.
Enstantene hızı saniyenin kesirleri olarak ölçülür
. 1/500 , 1/250 , 1/125 ,1/60 sn. şeklinde
artarak 1/2 sn. 1 sn. ve üstü pozlama
süresine kadar çıkar. Enstantene hızının ikiye katlanarak
arttığına dikkak edin.
Hangi enstantane hızını seçeceğimize karar verirken
iki noktayı gözönünde bulundurmalısınız. İlk olarak , kullandığınız
enstantane hızı için doğru pozlandırmayı sağlayacak yeterli
bir diyafram ayarını her zaman bulamayabileceğinizi bilmelisiniz.
Örneğin parlak, güneşli bir günde hızlı film kullanıyorsanız,
enstantene ayarı 1/2 saniye yaptığınızda en
kısa diyafram ayarında bile çok pozlu sonuçlar elde edebilirsiniz.
Tam tersi, ışık düzeyi düşük bir ortamda yavaş bir film
kullanıyorsanız 1/1000 saniyelik bir enstantane hızında
en açık diyafram ayarını kullansanız bile az pozlu görüntüler
elde etmeniz kaçınılmazdır.
İkinci olarak , enstantane hızının , çekilen
hareketli objenin kart üzerindeki görüntüsünü etkilediğini
bilmelisiniz. Örneğin , hızla giden bir arabayı çekmek için
1/30 gibi yavaş enstantane ayarı seçerseniz görüntü çizgili
ve bulanık olacaktır. (Pan çekim yaptığınız taktirde)Tabii
bu arzu ettiğiniz bir etki olabilir. Buna karşın aynı
durumda enstantane hızı olarak 1/2000 sn. seçerseniz
, hareketin donduğu net bir görüntü elde edersiniz.
GECE FOTOĞRAFI
Gece fotoğrafında en önemli problemlerin
başında ışık gelir. Dolayısıyla aşırı derecede kontrast
görüntü oluşur. Göz bu az ışık karşısında detayları görebilir
fakat fotoğrafın anlayış derecesi daha azdır. Bunun için
yapılacak işlerden biri akşam alacakaranlığında gökyüzündeki
aydınlık tamamen kaybolmadan yapılan çekimlerdir. Diğer
bir yöntem ise şehirde veya kasabada yağmurdan sonra yolların
ve kaldırımların ıslaklığının yansımasını kullanarak fotoğraf
çekimi yapmak böylece (Alışveriş merkezleri , mağaza vitrinleri
, sinemalar ve tiyatro gişeleri) bunlar ekstra ışık sağlarlar.
Ayrıca hareket halindeki araçların ışıkları maksimun ışık
kaynağı sağlayabilir. Burada kaçınamayacağımız bir nokta
sokak lambalarının tepeden gelen ışıklardır. Bunlar derin
pusluluk ve hoş olmayan gölgeler meydana getirir.
Ay ışığında manzara çekmek için en iyi zaman
ay yüksekliğinde fakat karanlık tam olarak bastırmadan evvelki
andır. Sadece ay ışığını kullanarak çekim yapıyorsanız,
uzun süreli pozlandırma yapmanız gerekir. Dolunayda manzara
fotoğraflanabilir. Diğer taraftan alacakaranlık da
uygundur.
STİLL LİFE
Durağan hayat still lifes fotoğrafçılığında
konu ve bütün seçenekler fotoğrafçıya aittir. Işıklandırma
kontrolünü ve nihai düzenlemeleri fotoğrafçı yapar. En iyi
still lifes fotoğrafını çekmek için dikkatlice planlanması
gereken üç önemli nokta vardır: Bunlar arka zemin , kompozisyon
ve ışıklandırmadır.
Still Life fotoğrafında ilk önce düşüneceğimiz
nokta arka zemindir. Objeler karışık motifler halinde
olmamalı ve renklerin uyumu sağlanmalıdır. Düzenleme
için sade açık zemin veya koyu natürel arka zemin
kullanılmalıdır. Bunun için büyük mat plaka kağıt
kullanabilirsiniz. Bunlar yansıması olmayan kağıt
veya ütülenmiş masa örtüsü de olabilir.
Bu arka zemin,i duvara taktıktan sonra örtü
gibi aşağıya yayın ve yumuşak kıvrılmasını sağlayın.
Böylece kesin kıvrımlardan sakınmış olursunuz. Fotoğraf
çekmeden önce kompozisyonu tamamen planlamalısınız.
Harmoni motifler oluşuncaya kadar değişik şekillerde öbjelerin
yerlerini dengeleyin.
Şunu unutmayın ki değişik ölçülerdeki objelerin
renk tonları değişik görsel büyüklükte gözükür.
Tek numaralı objeleri düzenlemek çift numaralardan daha
kolaydır. Benzer biçimle dokular ve stiller kompozisyonda
aynı anlamı verirler. Işıklandırmayı düzenlkerken
değişik açıları deneyin ve objelerin birbirine gölge yapmamasına
dikkat edin.
Eğer flaşla çalışıyorsanız difüzür yumuşatıcı
kullanın veya reflektör ile flaşı sıçratarak kullanın.
Diğer bir yöntem ise flaşı kameradan ayrı tutarak kullanmaktır.
Genellikle iyi ışıklandırma yumuşak ışık kullanarak
ve dolgu ışıkları ile gçölgeyi en aza indirerek görüntülenen
konulardır.
Fakat şu var ki her kompozisyon kendine ait
tekniklerle ışıklandırılır. Baz durumlarda sert ışık
ve gölgeli ışık kullanılır.
KAYNAKÇA
- Michael LANGFORD, Yaratıcı Fotoğrafçılık
Çeviren= Ali FAZIL DURMUŞOĞULLARI
1998, İnkilâp Yayınevi, İstanbul
- John HEDGECOE , Siyah-Beyaz Fotoğraf Sanatı
ve Karanlık Oda Teknikleri
Çeviren = Ercan TUZCULAR
Birinci Basım, Şubat , 1999, Remzi Kitabevi
|